Sıbgatallah - Allah'ın Boyası

25 Ekim 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Kuran
Sûre-i Bakara'daki  "صِبْغَةَ اللّهِ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللّهِ صِبْغَةً وَنَحْنُ لَهُ عَابِدونَ" âyet-i kerîmesinde geçen "Sıbgatallah/Allah'ın boyası" tabiri üzerinde biraz durmak istiyorum. Çok geniş ma'nâları bir veya birkaç kelime ile ifâde edebilmek kelâmullaha mahsûsdur. Kur`ân'ın Allah kelâmı olduğuna delîl olarak bu gibi âyetler yeter.

"Sıbgatallah"ın ma'nâlarından birkaçını yazalım :
  • Îmân, Allah'ın boyası demekdir. Kimde Allah'a îmân varsa o kimse Cenâb-ı Hakk'ın boyası ile boyanmış ve inanmayanlardan ayrılmışdır. Kalb gözü kapalı olan gâfiller hâriç bütün mahlûkât bu boyayı tanır ve mü'mini münkirden ayırd eder zîrâ mü'minin yüzünde îmânın nûru parlar. Bu yüzden yüzbin kişilik bir topluluğun içinde tek bir mü'min olsa, îmân nûru sâyesinde onu hemen teşhîs etmek mümkündür. Elbette bu nûr, îmânın derecesine göredir yani kiminde zayıf, kiminde çok kuvvetlidir.
  • İslâm da Allah'ın boyasıdır. Bu boya ile boyanan, Hakk'a teslîm olur, zâhirde kul olur ama hakîkatde iki cihâna sultan olur. Hakk'a hakkıyla teslîm olanlara cümle mahlûkât da boyun eğer. Daha önce Hasan Sezâyî Hazretlerinin bir menkıbesi ile bunun bir misâlinivermişdik. İslâm boyası ile boyananlar da hemen tanınırlar. Nasıl mı? Namaz, zekât, oruç gibi ibâdetlerle Allah'ın emirlerine harfiyyen uymalarından, her türlü tavır ve davranışlarında müslümana yakışan güzel ahlâk ve edebe riâyetlerinden, herkesin hak ve hûkûna hürmetlerinden. Öyle ki görenler "Bunu ancak bir müslüman yapar" ya da "Müslüman olduğu için bunu yapmaz" derler.
  • Sıbgatallah'ın bir ma'nâsı da Hakk'ın sıfatlarına bürünmekdir ki ehlullaha mahsûsdur. Bu mertebeye tezkiye-i nefs ve tasfiye-i kalb ederek erişilir. Tâ ki "Sür çıkar ağyârı dilden tâ tecellî ide Hakk" sırrı zâhir olup insanda Hakk'ın sıfatları zâhir ola. Allah çok cömertdir, ehlullah da çok cömertdir, Allah çok merhametlidir, ehlullah da çok merhametlidir, Allah azîzdir, ehlullah da azîzdir. Velhâsıl Cenâb-ı Hakk'ın bütün sıfatları insân-ı kâmilden zuhûr eder. Bir kimsenin Allah dostu olup olmadığı da buradan anlaşılır.
Muzaffer Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Bütün mahlûkâtı-ı ilâhiyye ve gözle görülmeyen kuvvetler, mü'minleri de kâfirleri de tanır, kim mü'mindir kim kâfirdir kim zâlimdir kim sâlihdir ayırd eder. 
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön