Sıddîk-i Ekber Hazretlerinin Rüyâsı

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri anlatmışlardı :

Hazret-i Ebâbekir Sıddîk Şam'da bir rüyâ gördü, rüyâsında gökden ay indi, koynuna girdi. Sabahleyin kalkdı, gitdi papaza. Anlatdı rüyâyı, papaz böyle bakdı, "Sen nerelisin bakayım?" dedi. "Ben Mekke'liyim" dedi Hazret-i Ebâbekir. Papaz dedi ki, "Bu rüyâ bedâvâ tabîr edilmez, sen buraya on dirhem koy bakayım" dedi. Hazret-i Ebâbekir on dirhemi koydu. "Bu rüyâ on dirheme tabîr edilmez ama en ben senden on dirhem alacağım. İncil'in Ahmed diye haber verdiği, Mûsâ'nın Müncî diye haber verdiği, göklerde ismi Ahmed, yerde Muhammed, Allah'ın sevgilisi peygamber, dünyâ âleminde yaşamakda, hayatda şimdi peygamber. Allahu a'lem, sen ona ilk îmân edersin, O'nun vefâtından sonra da O'nun halîfesi olursun. Senin gördüğün rüyâ bu" dedi.

Sıddîk-i Ekber dedi ki, "Eğer senin yapmış olduğun tabîr eğer hak ve sâdık çıkarsa, sana yüz dirhem daha borcum olsun benim" dedi. "Yok" dedi "öyle değil", aldı eline kağıdı ve kırtâsı ve kalemi yazdı, Resûl-i Ekrem'e, "Yâ Resûlallah, ben senin evsâfını İncil'de ve Tevrat'da gördüm, sana îmân getirdim, ama zuhûrunu bilmiyorum. Zuhûr etmen muhakkak. Hayatda olduğunu da biliyorum. Eğer senin İslâm'ı izhâr etdiğin zamana yetişirsem, senin dînini neşretmek için düşmana kılıç vururum. Ama eğer o günlere yetişemezsem, sen beni yevm-i kıyâmetde şefâatden mahrûm etme" dedi. Yazdı, verdi mektûbu Ebâbekir Sıddîk'a. 

Sonra Cenâb-ı Peygamber i'lân-ı nübüvvet edince, o gece Ebû Kubeys dağına çıkdı ve "أَجِيبُوا دَاعِيَ اللَّهِ وَآمِنُوا بِهِ ecîbû daiyallahi ve âminû bih" diye bağırdı. Hazret de sedirde oturuyormuş, o sesin tesiriyle sedirden aşağı düşmüş. Halbuki Peygamber'le berâberdi, akşam sabah Peygamber'le berâber gezerlerdi, arkadaşlık yaparlardı. Ertesi gün Hazret-i Peygamber tutdu ve duvara bastırdı Hazret-i Ebâbekir Sıddîk'i. Dedi ki, "Ne vakit bana îmân edeceksin yâ Ebû Kahâfe" dedi. Dedi ki, "Yâ Muhammed", sallallahu aleyhi vesellem, "Senin dürüst, nâmuslu, sâdık olduğun muhakkak. Bundan hiç şübhem yok benim. Çünkü küçükden beri seninle berâber arkadaşlık yapdık, senin ne kadar temiz bir insan olduğunu biliyorum. Ama bana da hak ver. Peygamberlerin bir mucizesi olur, bana bir mucize göster sana îmân edeyim, iş kolaylaşsın" dedi. Hazret-i Peygamber dedi ki, "Sen bundan bilmem kaç sene evvel, Şâm'da bir rüyâ gördün, papaza rüyâyı anlattırdın, yüz dirhem de ona vaad ettin, mektûb da burada duruyor, çıkar o mektûbu, ver bana. Bu kâfî mi?". "Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûluh"  dedi ve islâm ile müşerref oldu. 

www.muzafferozak.com