Yapdığımız en büyük hatâlardan biri de geçmişe bugünün gözüyle bakmak, geçmişdeki hâdiseleri, şahısları hattâ maddeleri bugüne göre değerlendirmekdir. Meselâ ne gibi? Eskiden astronomi ilmi bu kadar inkişâf etmediği için eski âlimler güneş sisteminde yedi gezegen var zannediyorlardı. Yine mesela yedi semâyı gözümüzle gördüğümüz gökyüzünde zannediyorlardı. Yine meselâ bazı hastalıkların tedâvisinde yanlış metotlar kullanıyorlardı. Ama bütün bunlar o gün doğru kabûl ediliyordu. Kimse de bunları yadırgamıyordu. Şimdi biz bugünkü bilgimizle bakıp, "Amma da câhil adamlarmış bunlar" dersek olur mu? Hakkâniyyete sığar mı bu iş? Olmaz.
Sigara meselesi de böyle bir meseledir. Vaktiyle âlimi, câhili, hacısı, hocası, vezîri pâdişahı, müftüsü, şeyhülislâmı, şeyh, dervîşi, imâmı cemâati herkes tütün içiyor, kimse de bunu yadırgamıyordu. Ara sıra bir kaç ham sofu yâhud iki kâle yekûlü dediği için kendini âlim zanneden bazı câhiller ortaya atılıp tütüne haram demişlerse de aklı başında olan âlimlerden hiç biri tütünü haram kabûl etmemişdir, edemez de. Allah'ın haram saymadığı bir şeyi haram saymak, insanı küfre kadar götürür çünkü. O yüzden tütün içmek husûsunda verilen hüküm mekrûh olmasıdır.
Batı dünyâsında da durum farklı değildir. Nitekim 1950'lerde 1960'larda yapılan sigara reklamlarında doktorları görüyoruz. Sigaraların zararları ancak 1970'lerden sonra ortaya çıkmaya başlamışdır.
Aradan zamanlar geçmiş tütünün daha doğrusu sigaranın çok ciddi zararları olduğu tesbit edilmiş,
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri de uzun müddet sigara içmişlerdi. Çok genç yaşda alışmışlar, tiryâkî olmuşlar ve ama en nihâyet birdenbire bırakmışlar, herkese de bırakmasını tavsiye etmişelerdir.
Üzülerek görüyoruz ki bugün hâlâ sigara içmeyi bir meziyetmiş gibi sürdüren ve tiryâkiliğine sebeb olan aczini i'tirâf etmek yerine bu kötü alışkanlığına bir mazeret bulmak arzusu ile ehlullahı siper olarak kullanmaya yeltenenler var. Muzaffer Efendi Hazretleri gibi büyük bir mürşidin gençlik yıllarından itibaren uzun yıllar sigara içmiş olması sanki başkalarını da teşvîk ediyormuş gibi