Sırların Açığa Çıktığı Gün

21 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
"yevme tüble's-serâir"
Sûre-i Târık, Âyet 9
Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Âhiret âleminde insanların içi dışına çıkacak yani herkesin mâhiyeti ortaya çıkacak...Bunun için o güne "yevme tüble's-serâir" yani "sırların açığa çıktığı gün" denir...Dünyâda elini öptüğün bazı adamların iç yüzünü görünce, orada yüzüne tüküreceksin... “Tuuu! Allah cezâsını versin!...Dünyâda biz bunu adam zannetmişdik, etrafına toplanmışdık, yazıklar olsun!...” diyeceksin...
Efendi Hazretleri bu gibi insan şeytanlarının ve onlara tâbi' olanların âhiretde başlarına gelecekler hakkında şu âyetlere de dikkat çekerlerdi...

يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَا أَطَعْنَا اللَّهَ وَأَطَعْنَا الرَّسُولَا
وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلَا
رَبَّنَا آتِهِمْ ضِعْفَيْنِ مِنَ الْعَذَابِ وَالْعَنْهُمْ لَعْنًا كَبِيرًا
Yevme tukallebu vucûhuhum fîn nâri yekûlûne yâ leytenâ ata’nâllâhe ve ata’nâr resûlâ. Ve kâlû rabbenâ innâ ata’nâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnâs sebîlâ. Rabbenâ âtihim dı’feyni minel azâbi vel’anhum la’nen kebîrâ. 
Yüzleri ateşde gâh bu yana, gâh öbür yana çevrileceği gün: "Ah!" derler, "ah ne olurdu, keşke Allah’a itaat etseydik, keşke Peygambere itaat etseydik!" "Ey yüce Rabbimiz!" derler, "sözün doğrusu, biz önderlerimizin ve büyüklerimizin dediklerine uyduk, ama onlar bizi yoldan saptırdılar." "Ey yüce Rabbimiz! Onlara azâbın katmerlisini ver ve dehşetli bir la'netle onları rahmetinden uzaklaştır!"
Sûre-i Ahzâb, Âyet 66-67-68


قَالَ ادْخُلُواْ فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِكُم مِّن الْجِنِّ وَالإِنسِ فِي النَّارِ كُلَّمَا دَخَلَتْ أُمَّةٌ لَّعَنَتْ أُخْتَهَا حَتَّى إِذَا ادَّارَكُواْ فِيهَا جَمِيعًا قَالَتْ أُخْرَاهُمْ لأُولاَهُمْ رَبَّنَا هَؤُلاء أَضَلُّونَا فَآتِهِمْ عَذَابًا ضِعْفًا مِّنَ النَّارِ قَالَ لِكُلٍّ ضِعْفٌ وَلَكِن لاَّ تَعْلَمُونَ
Kâledhulû fî umemin kad halet min kablikum minel cinni vel insi fîn nâr, küllemâ dehalet ummetun leanet uhtehâ, hattâ izâddârakû fîhâ cemîân kâlet uhrâhum li ûlâhum rabbenâ hâulâi edallûnâ fe âtihim azâben di'fen minen nâr, kâle li kullin di'fun ve lâkin lâ ta'lemûn.
Hak Teâlâ : "Girin bakalım sizden önce gelip geçen cin ve insan topluluklarıyla beraber ateşe!" buyurur. Her ümmet oraya girdikçe, yoldaşına lânet eder. Nihayet hepsi birbiri ardından gelip orada bir araya gelince, sonrakiler öndekileri göstererek : "Ey Rabbimiz, derler. İşte bizi saptıranlar bunlardır, bunun için onlara iki kat ateş azâbı ver." O da : "Her birinize iki misli azâb var, lâkin siz bunu bilmiyorsunuz" buyurur.
Sûre-i A'râf, Âyet 38
Listeye geri dön