18 Mart 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Sofular iki kısımdır. Bir sôfî-i sâlûs vardır, bir sôfî vardır, sôfî. Bu sôfî, kalbini tasfiye etmiş, mâsivâllahdan kalbini tathîr etmiş kişiye derler. Dışlarına da sof giyerler, yün elbise giyerler, kendilerini bildirsinler diye. Bazıları saklar kendisini, kıyâfetle değildir iş.
Hani kadının biri Hocaefendi'ye, "şu mektûbu okusana" demiş. Hoca bakmış, bakmış da demiş ki, "Ben bu mektûbu okuyamam". Kadın, "Ayol, okuyamazsan kafana bu sarığı niye giydin?" demiş. Hemen Hoca başından çıkarmış sarığı, kadının kafasına koymuş, "Sen oku bakalım" demiş, "kerâmet sarıkda ise eğer, hadi oku, buyur".
Sâlûs, mürâî yani gösterişçi demekdir. Sôfî-i sâlûs, sôfîlerin kisvesine bürünerek, onların tavrını takınarak, halka kendisini sôfî gibi gösteren kişiye derler.
www.muzafferozak.com