5 Ağustos 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Sakalı göğsüne kadar uzun, sofu kılıklı bir adam, parlak bir çocuğu gözüne kestirmiş, niyeti bozmuş, fiil-i şenî' icrâ edecek, tutmuş çocuğu câmiye götürmüş. Cemâat dağılıp da câmide kimse kalmayınca, âdî herif, çocuğa tecâvüze kalkışmış. O aralık câmiye birisi girmiş. İçeri giren zât, böyle fecî bir manzara ile karşılaşınca, fenâ hâlde âsâbı bozulmuş, vermiş veriştirmiş, "Ulan nâmussuz herif!" demiş, "böyle bir denâati üstelik de câmide irtikâb etmeğe utanmıyor musun! Tüüü sana tüüü!". Sofu kılıklı nâmussuz, hiç istifini bozmadan şu cevâbı vermiş, "Sen duâ et elimde iş var, elimde iş olmasaydı, ben sana câmiye tükürmenin ne demek olduğunu gösterirdim".
Vaktiyle milyonda bir çıkıyormuş böyle nâmussuzlar ve tek tük hikâyelere konu oluyormuş bunlar. Şimdilerde ise o kadar çoğaldı ki bu insan şeytanları, hangi birini anlatacaksın. Bunlar görünüşde müslüman hattâ sofu ama her türlü denâati irtikâb ediyorlar. Kendilerine en küçük bir laf söylendiğinde, tıpkı hikâyedeki aşağılık tip gibi, mukaddesâtı siper edinerek, üste çıkmaya çalışıyorlar. Çok misâlleri var ama hepsi de şuyûu vukûundan beter hâdiseler olduğu için bahsetmeye lüzûm yok, sizler de haberdâr olmuşsunuzdur elbet.