Şübhe İnsanı Hakka Götürmelidir

4 Mart 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

Yakin

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerinim Amerikadaki bir sohbetlerinde kendilerine şöyle bir suâl soruldu, denildi ki, "Sîz hep îmândan ve teslîmiyyetden bahsediyorsunuz ama Amerika öyle bir yer ki, burada inanç ve teslîmiyyetden çok şübhe etmek ve sorgulamak öğretiliyor. Buna ne dersiniz?". Efendi Hazretleri buyurdular ki :

O da güzel. O da güzel. Çünkü şirkden tevhîde gidilir. Şübhe hakîkate götürebilir, o da olur, câizdir. Çünkü teslîmiyyetde körükörüne bağlanmak vardır, yanlış görebilirsin, yanlış bir yere tutunabilirsin, necâta gideceğim diye. Şübhe, bize göre bir ayıbdır, kabahatdir. Meselâ hocayı talebenin imtihan etmesi yâhud mürîdin şeyhi imtihan etmesi ayıbdır ama bu sûretle îmân yakîne gelir.
İbrâhim aleyhisselâm bile Allah'a sordu, "Yâ Rabbi, ölüyü nasıl diriltiyorsun?" dedi. Allah dedi İbrâhim'e, "İnanmadın mı? Şübhen mi var?" dedi. O dedi ki, "İnandım, kalbimi de biliyorsun yâ Rabbi ama istiyorum ki gözümle göreyim ben bunu".
Çünkü îmân üç şekilde olur. Birisi ilme'l-yakîndir, haber verirler, bu budur diye. Meselâ Amerika var diyorlar. Biz de kitâbda okumuşduk ama görmemişdik. Sonra ne oldu, geldik, karşıdan gördük Amerika'yı, tayyâreden aşağı indik gördük, gözümüzle gördük. Evvelâ ilimle îmân etdik. Sonra gözümüzle gördük, ayne'l-yakîn oldu, daha yakın îmân etdik. Şimdi Amerika'nın içine girdik, îmânımız hakka'l-yakîn oldu.

İnsan şübhe etmeli ama şübhede kalmamalıdır, şübhe insanı hakka götürmelidir. Şübhe etmek iyi fakat şübhede kalmamak şartıyla.

Efendi Hazretlerinin yukarıda işâret etdiği hâdise, Sûre-i Bakara'nın 260. âyetinde beyân edilmişdir.  

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön