28 Eylül 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
![]() |
Şükrün çokluğu hayrın çokluğudur... |
* Güzelliğin şükrü, ırzını, iffetini, nâmûsunu korumakladır...
* Gözün şükrü, herşeye ibretle bakmak, Allah'ın yasak ettiklerine bakmamakladır...
* Kulağın şükrü, hak kelâmı dinlemek, yalan, gıybet ve fâhiş sözlerden korunmakladır...
* Dilin şükrü, lisânı zikrullah ile süslemek, yalan söylememek ve dedikodu yapmamakladır...
* Kalbin şükrü, kalbi îmân, muhabbetullah ve muhabbet-i Resûlullah ile tezyîn etmekle ve kalbi kîn, kibir, ucub, hased, riyâ, gadab, hubb-i dünyâ gibi kötü sıfatlardan arındırmakladır...
* Ellerin şükrü, onları birer ma'rifetle süslemek ve Allah yolunda kullanmakla ve Allah'ın men' ettiği şeylere el uzatmamakladır...
* Ayakların şükrü, Allah'ın rızâsına uygun yerlere gitmekle ve men' ettiği yerlere gitmemekledir...
* Vücûdun yani bedenin şükrü, Allah'a ibâdet, kıyâm, rükû' ve secde etmekle ve bedeni Allah'ın râzı olmadığı işlerde kullanmamakladır...
* Aklın şükrü, tefekkürledir...
* İlmin şükrü, onunla âmil olmak ve öğretmekledir...
* Kuvvetin şükrü, onu Allah yoluna sarfetmekledir...
* Makâm ve mevkinin şükrü, dâimâ adâlet üzere bulunmak ve hakkı-hukûku korumakla olur...
* Mal ve mülkün şükrü, fakîr ve yoksullara, aç ve muhtaçlara yardım etmek, Allah'ın emri gereğince zekâtı ve sadakayı vermek, ihtiyâcı olanlara ikrazda bulunmakla olur...
![]() |
Andolsun ki, şükrederseniz muhakkak ni'metlerimi arttırırım... Sûre-i İbrâhîm, Âyet 7 |
Sana bahş edilen bütün bu ni'metler, muvakkaten ve emâneten verilmişdir. Eğer bunları bu dünyâ hayâtında yerli yerince ve iyi kullanacak olursan, yani bunların şükrünü yukarıda beyân edildiği gibi edersen, bütün bu ni'metler âhiret âleminde bir daha geri alınmamak üzere yani ebediyyen sana bahş ve ihsân buyurulacakdır...
Allah muhafaza etsin, eğer küfrân-ı ni'met eder de, sana bahş ve ihsân buyurulan bu ni'metlerin şükrünü yerine getirmezsen, bu nankörlüğünün cezâsını hem dünyâda hem de âhiretde mutlaka çekersin. Unutma ki, Allah'ın azâbı ve ikâbı çok şiddetli ve dehşetlidir...Bilmiş ol ki, uzuvlarını, bahş ve ihsan olunmalarındaki hikmetten gayrı yerlerde kullanacak olursan, emin ol ki o vücûdu cehennem ateşinde yakarlar. Sana verilen malın mülkün, paranın pulun, altunun gümüşün zekâtını ödemez, sadaka vermez, açları ve muhtaçları sevindirmez, kısacası onları Allah yolunda sarfetmezsen, o altun ve gümüşleri cehennem ateşinde kızdırır kızdırırlar da, alnına, arkana ve yanına yapıştırarak dağlaya dağlaya hazînelerinin tadını ve azâbını sana tattırırlar...