17 Haziran 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Dikkat buyur, kulağını benden yana ver! Her nimet böyledir, Allah verir, bir kimse mâlik olduğu nimetin kadr u kıymetini bilmez, Rabbine şükretmezse, o nimet elinde çıkar ve gider. Gerek maddî gerek manevî, verilen nimetlere şükredersek, Cenâb-ı Hakk o nimetleri ziyâde kılar, çoğaltır. Onun için Cenâb-ı Hakk şart koşmuşdur, "لَئِن شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ le in şekertüm le ezîdenneküm" yani "Eğer siz verdiğim nimetlere şükrederseniz ben size ziyâde kılarım" buyurmuşdur.
Bu şükür mes'elesini halk iyi kavrayamamış, biz sarıklılar da, ulemâ müstesnâ, biz sarıklılar da halka bunu iyi öğretememişizdir. Şükür denildiğinde, biz "Şükür Yâ Rabbi" demeyi şükür zannederiz. "Şükür Yâ Rabbi" demek zikirdir. Şükrün fiilen gösterilmesi lâzımdır. Şükrün fiilen gösterilmesi lâzım.
Mâlik olduğun vücûdun şükrü, Allah'a secde etmekledir. Kalbin şükrü, Allah'ı sevmekledir. Yine vücûdun ve rûhun şükrü, oruç tutmakladır. Verilen malın şükrü, zekât ve sadaka ve yardım etmekledir. Güzelliğin şükrü, iffet, ırz ve nâmûsunu muhâfaza etmekledir. Verilen ilmin şükrü, halkı Hakk'a ve doğruluğa davet ve halkı ilim ile tenvîr etmekledir yani ilim ile onları nûrlandırmakladır.
"Ben zenginim elhamdülillah, beni doyurdun yâ Rabbi, yoksulları da doyur" diyerek ağzını silen ve halkı zekâtdan ve sadakadan ve yardımdan mahrûm eden kimse Allah'a şükretmiş olmaz. Lisânen söylemiş olur ki bu da bir fazîletdir. Zîrâ lisân ile de şükretmeyip büsbütün unutmak daha çirkindir ama bu ancak ötekilerin başlangıcı olabilir. Bu şekilde yapılan şükür, yerine gelmiş olmaz. İşte az evvel söylediğim gibi, güzelliğin şükrü, iffet, ırz ve nâmûsunu muhâfaza etmekle, vücûdun şükrü Allah'a secde etmekle, rûhun şükrü Allah'a oruç tutmakla, malın şükrü fakîr fukarâya tasadduk etmekle, sadakât ve zekâtını vermekle ve yardıma hazır olmakladır. Meselâ yeni bir elbisenin şükrü, onu kirletmemekle, hemen eskitmemekledir. Oturduğun yere dikkat edeceksin, şükrünü böyle ifâde edeceksin. Bu, şükr-i fiilîdir, "Şükür Yâ Rabbi" demek şükr-i kavlîdir. Biri sözle şükür öteki fiilen şükürdür. Fiilen şükür kavlen şükürden daha üstündür, daha iyidir.