Sünbül Sinân Hazretlerinin Nutk-i Şerîfleri ve İlahiler

29 Mayıs 2015 tarihinde yayınlanmıştır.

Ehlullah
Sünbül Sinân Hazretlerinin İsm-i Şerîfi

(1)
Yine dostdan haber geldi
Gel ey gönül şimden gerû
Yine içdin nefs ağusun
Kan ey gönül şimden gerû

Anmaz mısın öleceğin
Kara sine gireceğin
Başına ne geleceğin
Bil ey gönül şimden gerû

Bunca demdir yedin içdin
İnsâf eyle hadden aşdın
Sünbül eydür yeter uçdun
Kon ey gönül şimden gerû

Bu nutk-i şerîf Hacı Nafiz Bey tarafından Mâhûr makâmaında bir ilâhi olarak bestelenmişdir...Aşağıda bu esere ait bir icrâyı son devrin en muktedir zâkirbaşılarından Albay Salahaddin Gürer'in sesinden dinleyebilirsiniz...



(2)
Gel ey sâlik diyem bir söz ki hakdır
İşidir hakkı şol kim hak kulakdır

Hadîs-i Hak durur hak söz hakîkat
Eğerçi söyleyen dildir dudakdır

Şular kim geçmedi cân u cihândan
Ne duydu aşkı ne de duyacakdır

Sorarsan hânkâh-ı aşkı zâhid
Makâm-ı âlîdir ulu ocakdır

Münevver olamaz zühdüyle zâhid
Anın yeri karanlık bir bucakdır

Kalanlar zühd ü takvâda mukarrer
Sefer ehli değildir o durakdır

Hümâ-yı aşkı sayd itmek dilersen
Dil-i vîrâneme gel ki yatakdır

Anın aşkında iken gayre bakma
Ki zîrâ âşıkına ol kıyakdır

Şiâr-ı âşıkı benden sorarsan
Cünûn u âh u vâh u ağlamakdır

Gerekmez âşıka keşf ü kerâmet
Ki âşık olana bunlar tuzakdır

Şerâb-ı aşkı içmiş Sünbülî çûn
Ânı mest eyleyen şol son ayakdır

Bu nutk-i şerîfleri Cebbârzâde Ârif Bey tarafından şerh edilmişdir....Şerhin ismi, Miftâh-ı Hısn-ı
Hasîn-i Rahmâniyye fî-Arz-ı Vücûd-ı İnsâniyye'dir.  İsmail Dede Efendi bu nutuk üzerine Çenber usûlünde ve Dügâh makâmında bir ilâhî bestelemişdir...

(3)
Ezelden aşk oduna yâne geldim
Anınçün tâ ebed mestâne geldim

Eğer nûş etmez isen sen bu meyden
Deme zâhid ki ben îmâne geldim

İçe bir cür'a ger râhib bu meyden 
Koyub küfrü diye îmâna geldim

Olan meyhâne-i vahdetde mey-nûş
Çağırır küfr ile îmâne geldim

Seray-ı vahdet olmuşken makâmım 
Bu kesret âlemin seyrâne geldim

Bu dehr içre görüb itme te'accüb 
Çü gizli genc idim vîrâne geldim

Vâr idi ilm-i ayne kâbiliyyet
Görüben kendimi irfâne geldim

Çü birdir Sünbülî mârûf u ârif
Edüp da'vâ deme irfâne geldim

En çok bestelenen nutk-i şerîfleri budur. Niznam Yusuf Çelebi'nin Rast ilahisi, Kazzaz Hasan'ın Bûselik ilahisi, bestekârı mechûl bir Hüseynî ilâhi ve aşağıda ses kaydını verdiğimiz bugüne kadar bilinmeyen bir bestesi daha vardır....



(4)
Benem Mansûr-i aşk hoş dâre geldim
Cemâlin görmeğe dîdâre geldim

Benem bîçâre-i aşk olmuş cihânda 
Ne çâre derdime dermâne geldim

Görüpdür Sünbülî dostun cemâlin
Benem bülbül gibi gülzâre geldim

Nühüft Durak - Ali Şîrüganî Dede


(5)
Aşk ile iki cihânda şâh olan gelsün berû
Râh-ı Hakk’a bende-i dergâh olan gelsün berû

Devlet-i dünyâ ile mağrûr olanlar gelmesün
Ârif-i fânî fenâfillah olanlar gelsün berû

"Küntü kenz"in kibriyâsından gören kimdir Hakk'ı
Onsekizbin âlemîne şâh olan gelsün berû

Hançer-i tevhîdi çek bu asker-i şeytâneye
Dâimâ kalbinde zikrullah olanlar gelsün berû*

Sünbülî kıldan incedürür sırât-ı müstakîm
Destgîri dâimâ AIlah olanlar gelsün berû

* Bu beyt bazı kaynaklarda şöyledir :

Terk idüpdür Hak içün bu cinn ü şeytân askerin
Şevk ile kalbinde zikrullâh olan gelsün berû

Hüseyin Vassaf Efendi meşhur eseri Sefîne'de bu nutku yazdıktan sonra, "Bu nutk-ı şerîf de Haret-i Pîr'indir denilir. Lâkin şekl-i beyândan kâni' olamam" diyor...

Bu nutk-i şerîf üzerine iki beste tesbit edebildik... Eyüp Hatîbi Hâfız Ahmed Efendi'nin Sûzinâk-Düyek ilâhisi ile Hacı Nâfiz Bey'in Mâhur-Evsat ilâhisi...

Listeye geri dön