17 Mart 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
İmâm-ı Ali kerremallahu vecheh Hazretleri sormuş, "En cesur insan kimdir?" demiş. Herkes bir cevâb vermiş. Birisi, "Zırhsız harbe giren" demiş, bir başkası, "kalabalık düşmanla cenk eden" demiş. "Hayır, hayır" demiş İmâm-ı Ali, "Suya bakmadan içen" demiş. Suya bakmadan içen dünyânın en cesur adamıdır demiş. Onun için suya çok önem vereceksiniz, suya! Kulağınızda bulunsun. Kuru ekmek ye fakat iyi su iç. Tuzla ekmeği ye fakat iyi su iç.
Efendi Hazretleri dâimâ iyi su içerler ve pek çok hastalığın kötü su içmekden ileri geldiğini söylerlerdi. Yine bir sohbetlerinde buyurdular ki :
Mutlakâ iyi su için. Sakın, katiyyen, kaçının terkos filan içmekden, zehir onlar. Hele o klorlu sular yok mu, onlar hiç yaramaz, hasta yapar adamı. Bir takım hastalıklara sebeb olur klorlu su. Îcâb etdiği vakitde, kuru ekmek yiyeceksiniz, tuza ekmek banacaksınız fakat iyi su içeceksiniz. Bunu unutmayın. "Ne olmuş canım bir terkos ver içeyim", olmayacak. Çocuklar için terkos suyu fenâ değildir, ufak çocuklar için. Ama büyükler katiyyen içmeyecekler.
İstanbul'da seksen altı tâne su vardır, ayrı ayrı, kaynak vardır, pınar vardır İstanbul'da. Seksen altı su var, kaynak, pınar. Hepsinin lezzeti ayrı ayrıdır, şifâsı ayrı ayrıdır. Onun için, hâli vakti yerinde olanlara söylüyorum, birinden on beş gün içeceksin, diğerinden de on beş gün, böyle suyu değiştireceksin. Aynı suyu içe içe insanın barsaklarının için pas tutar. El yıkadığımız lavaboların içindeki borular nasıl doluyor bak, her gün su akdığı hâlde doluyor. Sonra tıkanıyor. Barsaklar da öyle tıkanıyor, küf tutuyor âdetâ. Onun için su değiştirilirse, o küfleri alır görürür barsaklardan, temizler, tathîr eder.
Su insanın mayasında vardır. Nitekim Cenâb-ı Hakk Kur`ân'da, "وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَأٍ۬ مَسْنُونٍۚ" buyurmuşdur. Bu âyetden açıkça anlaşılıyor ki insanın vücûdu su ile toprağın karışımından meydana gelmişdir. İnsan vücûdundaki mineraller meselâ kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi elementler toprağa tekâbül eder. Su da bildiğimiz sudur. Yine şunu gâyet iyi biliyoruz ki, vücûdumuzun mühim bir kısmı sudur. Meselâ kanın %92’si, kemiklerin %22’si, beynin ve kasların %75’i sudur. Vücûd su kaybederse ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Meselâ %5’lik su kaybında, knsantrasyon bozulmaya başlar. %8’lik su kaybında baş dönmesi, yorgunluk ve nefes almakda zorluk başlar. %10’luk su kaybında kas spazmı, bitkinlik, böbrek yetmezliği gibi ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkar. %20’lik su kaybı ise ölüme sebebiyet verir.
Görüldüğü gibi, su, insan hâyatı için havadan sonra en önemli unsurdur. İnsan yemek yemeden haftalarca yaşayabilir ama susuz ancak birkaç gün dayanabilir. Hücrelerin faaliyetlerini yapabilmesi ve vücûdun fonksiyonlarını yerine getirebilmesi hep su dengesinin sağlanması ile mümkündür. Vücuddaki toksinleri atmak, vücûdun ısı dengesini sağlamak için de suya ihtiyâcımız vardır.
Su kan vâsıtasıyla vücûdun her tarafına nüfûz eder. Öyle ki vücûdumuzdaki her hücrede su vardır. Sudan mahrûm kalan hücreler ölür. Bu itibarla içilen su temiz değilse bütün vücûd bundan etkilenir, hasta olur insan, hattâ kirliliğin derecesine göre ölebilir bile. Bugün bile dünyânın pek çok yerinde temiz suya erişemeyen insanlar vardır ve bunlar devamlı hastalıklarla boğuşmakdadırlar. Hayır kurumları bu insanlara temiz su temin etmek için çabalamakdadır.