Hakk yapdığı vechullahı sen yıkarsın aslı nedir
Emre âsî mühmel iken eremezsin ışıklığa
Dile gelmez medhin senin âciz kaldı dilim benim
Başın gözün yakmak ile eremezsin ışıklığa
Bidatdir dahi bidatdir sırtındaki çulun senin
Başına keçe giymekle eremezsin ışıklığa
İblis ameli sırrının sıfâtıdır fi'lin senin
Anın içün derem sana eremezsin ışıklığa
Ölü seni irşâd etmez Hakk'ın âdetinde yokdur
Diri bürhân olmayınca eremezsin ışıklığa
Mürşidin yok ihyâ ede mürde kalbin tevhîd ile
Boynuz boru çalmak ile eremezsin ışıklığa
On iki imâm der gezersin anlar geçdi sen ne umarsın
İmam fi'li nefsinde yok eremezsin ışıklığa
Şeytân-ı murdâr dölüsün cebelli eski hulusun
İblis yüzünde ölüsün eremezsin ışıklığa
Âyet hadîs şâhid yeter hakdır benim sözüm sana
Saâdet yokdur başında eremezsin ışıklığa
"Elif-lâm"ın sırrındaki ma'nâ bunu söyler sana
Fetvâ şâhid takvâ şâhid eremezsin ışıklığa
Kevn ü mekân âleminden ne ölüsün ne dirisin
Dokuz maraz sende iken eremezsin ışıklığa
Işık dediğim âşıkdır anlayana pesdir sözüm
Aşk kitâbın okumazsan eremezsin ışıklığa
Medhin defteri tükenmez ilhâm olur nic'edeyin
Nakkâş nakşın bozar iken eremezsin ışıklığa
Binâ-i hams emr-i Hakk sebeb nedir terk edersin
Şerîatin yokdur senin eremezsin ışıklığa
Mudhik olmuşsun İblis'e fehm eylemezsin özünü
Ma'rifet pîrine sordum eremezsin ışıklığa
Yedi iklîm dört köşeyi bekleyene sordum seni
Anlar dedi ben inandım eremezsin ışıklığa
Hakîkatin temelidir dedi Resûl şerîati
Hakdır bu söz şekk etme sen eremezsin ışıklığa
Dilenciye lanet dedi Hacı Bektâş inanmazsın
Amel sana lanet iken eremezsin ışıklığa
Dört kitâbı tefsîr etsem ne anlarsın ne dinlersin
Aklın fikrin kâsır iken eremezsin ışıklığa
Ehl-i Hakk'dan hoş kaçarsın behâyimden seçilmezsin
Dilin varmaz zikr edesin eremezsin ışıklığa
Hakk'dan ilhâm olan sözün ma'nâsını diyem sana
Dînin islâmın yoğ iken eremezsin ışıklığa
Mâhiyyetin defterinin bir harfidir söylediğim
Mülhid münâfık dâll iken eremezsin ışıklığa
Münkir sıfâta düşmüşsün inanırsan bu tevhîde
İstidrâcın içindeyken eremezsin ışıklığa
Ârif olan görür senin için dışın neydiğini
Mükâşiflik dilindeyken eremezsin ışıklığa
Hannâs çûldur göremezsin İblis hâlini bilmezsin
Hâlini ehle sormazsın eremezsin ışıklığa
Velâyetin hak olmağa kalbinde tevhîdin gerek
Kalbinde tevhîd yoğ iken eremezsin ışıklığa
Çeşte kopuz fısk ü fücûr amel sana bu değil mi
Kemâlindir söylediğim eremezsin ışıklığa
Peygambere ümmet olan kul olmasın senin gibi
Lanet tâcı başındayken eremezsin ışıklığa
Manâ yüzünden gelirim dersimi aşkdan alırım
Kalbini sırren bilirim eremezsin ışıklığa
İncinirsen incin bana ahvâlini derim sana
Sadrına burç çalmak ile eremezsin ışıklığa
Tevhîd-i zâtın sırrına sıfât olan söyler sana
Dünyâyı halkdan ummakla eremezsin ışıklığa
Işıklık dediğim manâ evliyâdan gizli sırdır
Ol sırra sen "lâ" der isen eremezsin ışıklığa
Aklın ile kalbin neden mahlûk desem bilmezsin sen
Bu sır sana gümân iken eremezsin ışıklığa
Vâhib Ümmî ârifâne ahvâlini söyler senin
"Ali Tanrı" demek ile eremezsin ışıklığa
Yüzün ardın belli değil şâdî maymûn aslı mısın
Haberin yok Fâtiha'dan eremezsin ışıklığa
Lanet gelsin bu fi'line behey mühmel var hâline
Horasan'a inmek ile eremezsin ışıklığa
Erenler yolunun sırrın sana sorsam bilemezsin
Kelâmullah içindedir eremezsin ışıklığa
Ol levvâme sıfâtıdır sana lâyık değildir ol
Hakîkatdir bu söz sana eremezsin ışıklığa
Evvel âhir hatm eyledik eydür yeter bu söz size
Bin bir taşa ursan başın eremezsin ışıklığa
Eyvallahın âlemini ne ma'nâdır dendi bana
Eyvallahı bilmez iken eremezsin ışıklığa
"İhdine's-sırâta'l-müstakîm" ma'nâsından utanmazsın
Bu sır sana gümân iken eremezsin ışıklığa
Eğer zâhir eğer bâtın Hakk emrinde nen var senin
Halka dünbek döğmek ile eremezsin ışıklığa
Sırdan selîm olan gönül günden ayân bilir seni
Sırdan selîm olmayınca eremezsin ışıklığa
İçindeki fesâdındır dışarında sûret kuran
Ol sıfâta tapar iken eremezsin ışıklığa
Âr eyleme mürşide gel bildirsinler sana nefsin
Nefsine ârif olmazsan eremezsin ışıklığa
Vâhib Ümmî dehânından budur ilhâm-ı Rabbânî
Bâtıl davâ eder iken eremezsin ışıklığa
Çok söyledik şerh eyledik imdi yeter şimden geri
Kur`ân'ı bürhân tutmazsan eremezsin ışıklığa