Taklîdinle Gücün Üzme Eremezsin Işıklığa

11 Ağustos 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Şeriat

NUTK-İ ŞERÎF

Taklîdinle gücün üzme eremezsin ışıklığa
Aklın ile gücün üzme eremezsin ışıklığa

Lillah fillah hakkı içün sana cânım söyler benim
Mübâhatlık sende iken eremezsin ışıklığa

Bir Tanrı'dan Peygamber'den utanmazsın aceb bu sen
Erkânsızlık sende iken eremezsin ışıklığa

Adın âdem işin nâdân hiç insâfa gelmezsin sen
İblîs senin nefsindeyken eremezsin ışıklığa

Işıklığın ma'rifeti Hû zikrinden ayrılmamak
Zikr-i Hakk'dan kaçar iken eremezsin ışıklığa

Bin yıl ömrüm olsa desem senin kıssan olmaz tamâm
Muhammed Mustafâ hakkı eremezsin ışıklığa

Çalkanırsın bulanırsın neyim diye gezersin sen
Kuru eyvallah demekle eremezsin ışıklığa

Nekbetlilik dâyesisin cin keferesi işisin
İblîs aşı koyususun eremezsin ışıklığa

Şeytan tükürmüş yüzüne Hakk görünmez hiç gözüne
İnanmazsan bu sözüme eremezsin ışıklığa

Yedi kapının içinden haberin yokdur dışından
Sultân geçmezse suçundan eremezsin ışıklığa

Aklın yokdur anlamazsın dört kitâbın sıfâtını
Ol sıfâtı bilmez isen eremezsin ışıklığa

Besmelede bir nokta var nic'anlanır dendi bana
Bundan haber veremezsen eremezsin ışıklığa

Dokuz göğün ilmi dersin alan kimdir anlar mısın
Bu suâle incinirsen eremezsin ışıklığa

Dahi derdim hafsalan yok getirmezsin eydür yeter
Boş yerin yokdur donandı eremezsin ışıklığa

Bana incinme ben değlim fi'lin sana şerh eyleyen
Fi'lin Kur`ân'a sormazsan eremezsin ışıklığa

Vâhib Ümmî derdmendi lâf ü güzâf söyler sanma
Bir Tanrı'nın ilhâmıdır eremezsin ışıklığa

Işıklık hod behey ahmak "küntü kenz"in gizli sırrı
Bu sırra sen baş eğmeden eremezsin ışıklığa

Hakk'ın emrinden kaçarsın İblîs kadehin içersin
Herzen yersin var hâline eremezsin ışıklığa

Dört kitâbın birisinde kavlin ile fi'lin yokdur 
Bu bâtıllık sende iken eremezsin ışıklığa

Aklı gitmiş dîvânesin yokuş gelir sözüm sana
Emre sücûd etmez isen eremezsin ışıklığa

Ebûbekir Ömer Osman'ın adlarına söğersin sen
İkrâr etmezsen anları eremezsin ışıklığa

Işıkım dersin gezersin fâsid fikirler düzersin
İslâm dînini n'idersin eremezsin ışıklığa

Alır cânın irşâd etmez gelip rûhunu şâd etmez
Senin dînin inkâr iken eremezsin ışıklığa

Enbiyâdan evliyâdan temessük yok bu şekle hiç
Bu battâllık sende iken eremezsin ışıklığa

Sağır mısın dinlemezsin gerçek âşık ne der sana
Utanmazlık sende iken eremezsin ışıklığa

Gerek incin gerek kakı hakîkatin yokdur senin
Deblek çalıp gezmek ile eremezsin ışıklığa

İblîs'den ayrı değilsin vallâhi gayrı değilsin
Kerbelâ'ya varmak ile eremezsin ışıklığa

Hasan Hüseyn der gezersin anın fi'li sende yokdur
Sen bengilik hayâliyle eremezsin ışıklığa

Temessükdür sözüm sana ayne'l-yakîn hakka'l-yakîn
Hayvân gibi yatmak ile eremezsin ışıklığa

Hakk yapdığı vechullahı sen yıkarsın aslı nedir
Emre âsî mühmel iken eremezsin ışıklığa

Dile gelmez medhin senin âciz kaldı dilim benim
Başın gözün yakmak ile eremezsin ışıklığa

Bidatdir dahi bidatdir sırtındaki çulun senin
Başına keçe giymekle eremezsin ışıklığa

İblis ameli sırrının sıfâtıdır fi'lin senin
Anın içün derem sana eremezsin ışıklığa

Ölü seni irşâd etmez Hakk'ın âdetinde yokdur
Diri bürhân olmayınca eremezsin ışıklığa

Mürşidin yok ihyâ ede mürde kalbin tevhîd ile
Boynuz boru çalmak ile eremezsin ışıklığa

On iki imâm der gezersin anlar geçdi sen ne umarsın
İmam fi'li nefsinde yok eremezsin ışıklığa

Şeytân-ı murdâr dölüsün cebelli eski hulusun
İblis yüzünde ölüsün eremezsin ışıklığa

Âyet hadîs şâhid yeter hakdır benim sözüm sana
Saâdet yokdur başında eremezsin ışıklığa

"Elif-lâm"ın sırrındaki ma'nâ bunu söyler sana
Fetvâ şâhid takvâ şâhid eremezsin ışıklığa

Kevn ü mekân âleminden ne ölüsün ne dirisin
Dokuz maraz sende iken eremezsin ışıklığa

Işık dediğim âşıkdır anlayana pesdir sözüm
Aşk kitâbın okumazsan eremezsin ışıklığa

Medhin defteri tükenmez ilhâm olur nic'edeyin
Nakkâş nakşın bozar iken eremezsin ışıklığa

Binâ-i hams emr-i Hakk sebeb nedir terk edersin
Şerîatin yokdur senin eremezsin ışıklığa

Mudhik olmuşsun İblis'e fehm eylemezsin özünü
Ma'rifet pîrine sordum eremezsin ışıklığa

Yedi iklîm dört köşeyi bekleyene sordum seni
Anlar dedi ben inandım eremezsin ışıklığa

Hakîkatin temelidir dedi Resûl şerîati
Hakdır bu söz şekk etme sen eremezsin ışıklığa

Dilenciye lanet dedi Hacı Bektâş inanmazsın
Amel sana lanet iken eremezsin ışıklığa

Dört kitâbı tefsîr etsem ne anlarsın ne dinlersin
Aklın fikrin kâsır iken eremezsin ışıklığa

Ehl-i Hakk'dan hoş kaçarsın behâyimden seçilmezsin
Dilin varmaz zikr edesin eremezsin ışıklığa

Hakk'dan ilhâm olan sözün ma'nâsını diyem sana
Dînin islâmın yoğ iken eremezsin ışıklığa

Mâhiyyetin defterinin bir harfidir söylediğim
Mülhid münâfık dâll iken eremezsin ışıklığa

Münkir sıfâta düşmüşsün inanırsan bu tevhîde
İstidrâcın içindeyken eremezsin ışıklığa

Ârif olan görür senin için dışın neydiğini
Mükâşiflik dilindeyken eremezsin ışıklığa

Hannâs çûldur göremezsin İblis hâlini bilmezsin
Hâlini ehle sormazsın eremezsin ışıklığa

Velâyetin hak olmağa kalbinde tevhîdin gerek
Kalbinde tevhîd yoğ iken eremezsin ışıklığa

Çeşte kopuz fısk ü fücûr amel sana bu değil mi
Kemâlindir söylediğim eremezsin ışıklığa

Peygambere ümmet olan kul olmasın senin gibi
Lanet tâcı başındayken eremezsin ışıklığa

Manâ yüzünden gelirim dersimi aşkdan alırım
Kalbini sırren bilirim eremezsin ışıklığa

İncinirsen incin bana ahvâlini derim sana
Sadrına burç çalmak ile eremezsin ışıklığa

Tevhîd-i zâtın sırrına sıfât olan söyler sana
Dünyâyı halkdan ummakla eremezsin ışıklığa

Işıklık dediğim manâ evliyâdan gizli sırdır
Ol sırra sen "lâ" der isen eremezsin ışıklığa

Aklın ile kalbin neden mahlûk desem bilmezsin sen
Bu sır sana gümân iken eremezsin ışıklığa

 Vâhib Ümmî ârifâne ahvâlini söyler senin
"Ali Tanrı" demek ile eremezsin ışıklığa

Yüzün ardın belli değil şâdî maymûn aslı mısın
Haberin yok Fâtiha'dan eremezsin ışıklığa

Lanet gelsin bu fi'line behey mühmel var hâline
Horasan'a inmek ile eremezsin ışıklığa

Erenler yolunun sırrın sana sorsam bilemezsin
Kelâmullah içindedir eremezsin ışıklığa

Ol levvâme sıfâtıdır sana lâyık değildir ol
Hakîkatdir bu söz sana eremezsin ışıklığa

Evvel âhir hatm eyledik eydür yeter bu söz size
Bin bir taşa ursan başın eremezsin ışıklığa

Eyvallahın âlemini ne ma'nâdır dendi bana
Eyvallahı bilmez iken eremezsin ışıklığa

"İhdine's-sırâta'l-müstakîm" ma'nâsından utanmazsın
Bu sır sana gümân iken eremezsin ışıklığa

Eğer zâhir eğer bâtın Hakk emrinde nen var senin
Halka dünbek döğmek ile eremezsin ışıklığa

Sırdan selîm olan gönül günden ayân bilir seni
Sırdan selîm olmayınca eremezsin ışıklığa

İçindeki fesâdındır dışarında sûret kuran
Ol sıfâta tapar iken eremezsin ışıklığa

Âr eyleme mürşide gel bildirsinler sana nefsin
Nefsine ârif olmazsan eremezsin ışıklığa

Vâhib Ümmî dehânından budur ilhâm-ı Rabbânî
Bâtıl davâ eder iken eremezsin ışıklığa

Çok söyledik şerh eyledik imdi yeter şimden geri
Kur`ân'ı bürhân tutmazsan eremezsin ışıklığa

Şeyh Abdülvehhâb Ümmî
Kaddesallahu Sırrahu's-Sâmî
Listeye geri dön