Takvâ Sâhiblerine İhsân Edilen Çıkış Yolları ve Beklenmedik Rızıklar

Takvâ, umûmî ve husûsî olmak üzere iki kısımdır. Husûsî olan takvâ, Allah'ın zâtından gayrı her şeyden sırr ile sakınmakdır. Takvânın bu çeşidine şu âyetde işâret edilmişdir : "يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ حَقَّ تُقَاتِه۪ وَلَا تَمُوتُنَّ اِلَّا وَاَنْتُمْ مُسْلِمُونَ Yâ eyyuhellezîne âmenûttekullâhe hakka tukâtihî velâ temûtünne illâ ve entüm müslimûn". Umûmî olan takvâ ise, Allah'ın kerih gördüğü her şeyden zâhirle sakınmakdır. 

Allahu Teâlâ, "وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّـَٔاتِه ve men yettekillâhe yükeffir 'anhü seyyiâtihî" buyurmuşdur. Allahu Teâlâ,  kederlerden kurtulmayı, ferahlığı, kolaylığı ve genişliği hep takvâya bağlamışdır. "وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مِنْ اَمْرِه۪ يُسْرًا ve men yettekillâhe yec'al lehû min emrihî yüsrâ" ve "وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًاۙ  وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُۜ ve men yettekillâhe yec'al lehû mahrecâ ve yerzukhü min haysü lâ yahtesib" âyet-i kerîmeleri de bunu beyân eder. 

Son âyetin tefsîrinde şöyle denilmişdir : "Her kim kulluğu yerine getirme husûsunda Allah'dan korkarsa, Allah ona küçük ve büyük günâhlardan korunacak bir çıkış yolu ihsân eder ve hatâlarını bağışlayarak onu hiç ummadığı yerlerden rızıklandırır". Âyetin diğer bir tefsîri de şöyledir : "Kim bir hüccetle Allah'a yalvarır ve tövbe ânında Allah'dan korkarsa, Allah ona hesâbın şiddetinden korunacak bir çıkış yolu ihsân eder ve onu hiç ummadığı bir şekilde dünyâ ve âhiret selâmetiyle mükâfâtlandırır". Aynı âyet şöyle de tefsîr edilmişdir : "Allah takvâ sâhibi kimseyi kendisinden başka şeylerle meşgûliyyetden alıkoyacak bir çıkış yolu ihsân eder ve onu hiç ummadığı güzel bir hâyatla mükâfâtlandırır". Âyetin bir başka tefsîri de şöyledir : "Haram ve şübheli şeyleri terketmek sûretiyle kim Allah'dan korkarsa, Allah onu şehevî arzulara dalmakdan kurtaracak bir çıkış yolu ihsân eder ve ona hiç ummadığı bir şekilde tâatın lezzetini tattırır". Diğer bir tefsîr de şöyledir : "Kim hak sözün yanında yer alır, kınayanın kınamasından korkmaz, yalnızca Allah'dan korkarsa, Allah ona insanların hîle ve tuzaklarından korunacak bir çıkış yolu ihsân eder ve onu hiç ummadığı yollardan zafere ulaştırır. Âyetin bir başka tefsîri de şöyledir : "Kim Allah'dan gayrı şeylere bağlanmayı terkederek Allah'dan korkarsa, Allah ona başkalarına kul olmakdan kurtaracak bir çıkış yolu ihsân eder ve onu hiç beklemediği şekilde ihlâs ve sıdk ile rızıklandırır".