Tamahkâr Koleksiyonerler

2 Temmuz 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Buhl
Cimriliğin ve tamahkârlığın bir çok çeşitleri vardır demişdik, bazılarından bahsetmiş ve misâllerini de vermişdik. Daha önce bahsettiğimiz cimrilik ve tamahkârlık çeşitleri daha çok malla-mülkle ve parayla-pulla alâkalı idi. Tamahkârlığın malla-mülkle, parayla-pulla alâkalı olmayan acâib bir cinsi daha vardır ki bu da, bir takım nâdir eserleri, kıymetli eşyâları, belgeleri, bilgileri ve arşiv malzemelerini toplayıp, bunlarla böbürlenmek ama bunları kimseyle paylaşmamak, insanların bunlardan yararlanmasına izin vermemek şeklinde tezâhür eder. 

Bu cins tamahkârlara misâl olarak, nâdir kitapları toplayıp, insanların istifâde etmesine izin vermeyen kitap hastalarını, eşya ve eser biriktirme konusunda takıntılı bazı koleksiyonerleri, tek nüshası kendisinde olan bir belgeyi herkesden saklayan arşivcileri yalnızca kendisinin bildiği bir besteyi sır gibi saklayan mûsıkîşinâsları sayabiliriz. Bu gibi tamahkârlara, "Yâhu, bunları niçin saklıyorsun, bırak da herkes istifâde etsin" derseniz, hemen bir bahâne uydurup sizi atlatırlar. Zîrâ bu gibi harîs ve tamahkâr kişiler için toplayıp sakladıkları şeyler, canlarından daha kıymetlidir. Tıpkı paracıklarına kıyamayan zenginlerin servetlerini kilit üstüne kilit vurarak saklaması gibi, bunlar da biriktirdikleri belgeleri, eşyâları, eserleri ve bilgileri insanlardan sır gibi saklarlar. Sakladıkları şey her ne ise bir tek kendilerinde olsun isterler.

İşin en ibretlik tarafı da şudur ki, bu gibi tamahkârlar öldüklerinde, üzerlerine titredikleri ve kimselere vermeye hattâ göstermeye kıyamadıkları o kıymetli koleksiyonlar, o antika eşyâlar, o nâdir eserler, o önemli belgeler hep hebâ olup gider. Tecrübeyle sâbitdir ki, nice tamahkârların gün yüzüne çıkarmaya kıskandıkları eşyâlar bit pazarlarında yok fiyatına satılmışdır, nice tamahkârların kimselere göstermek istemedikleri belgeler, fotoğraflar, kitaplar hep çarçur olmuş, sağa sola atılmış, ziyân olup gitmişdir. 

Sâhib oldukları kıymetli şeyleri kendilerine saklamayıp halkın istifâdesine sunanlar, yaşarken de öldükden sonra da hep hayırla anılırlar. Üstelik yaptıkları hayır sadaka-i câriye hükmünde olur ve öldükden sonra da amel defterleri açık kalır. Tamahkârlar ise kimseye bir şey vermedikleri için hem hâl-i hayatlarında sevilmezler hem de öldüklerinde kimse onları hayırla yâd etmez. Üstelik cimrilikleri sebebiyle âhiret gününde de büyük bir hüsrâna uğrayacaklardır.

Sahîler cûd ile âbâd olurlar
Bahiller buhl ile berbâd olurlar
Sahîler cûd ile sultân olurlar
Bahiller buhl ile hüsrân olurlar
Listeye geri dön