MuzafferOzak.com (Türkçe)

Tamahkâr ve harîs kişilerin iki büyük alâmetinden biri sürekli mal toplamaları yani kazandıklarını istiflemeleri, diğeri de topladıkları serveti sürekli sayıp durmalarıdır. Sûre-i Hümeze'deki "اَلَّذ۪ي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُۙ ellezî ceme'a mâlen ve 'addedeh" âyet-i kerîmesinde tamahkârların bu iki alâmetine birden işâret vardır. Âyet-i kerîmede bu iki fiilin yani "servet yığma" ve "sayma" fiillerinin bir arada zikredilmesinde büyük hikmetler vardır.

Tamahkâr muhterisler, bir tarafdan ömür boyu yiyemeyecekleri kadar mal yığıp bununla gururlanırken, diğer tarafdan da servetlerini kaybetme korkusu içindedirler. Bu yüzden servetlerini sürekli hesâb ederek fakîr kalma korkusunu yenmeye çalışırlar.

Servet, mal-mülk, para-pul, yiyip-içmek ve başkalarına ikrâm etmek içindir. Tamah illetinden sâlim olan kişi hem kendi yer-içer hem de başkalarına yedirir ve bunlardan keyif alır. Topladığı serveti yemeyen, ya da ucundan kendisi bir parça yese de başkasına hiç yedirmeyen tamahkâr ise, servetini yiyerek ya da başkalarına yedirerek alacağı keyfi, sayarak alır.

Tamahkâr muhterisler, yığdıkları servetleri sâyesinde ilelebed pâyidâr olacaklarını zannettikleri için bu zanlarını desteklemek için servetlerini sürekli yeniden hesâb etmek isterler. Sûre-i celîledeki, "يَحْسَبُ اَنَّ مَالَهُٓ اَخْلَدَهُۚ yahsebü enne mâlehû ahledeh" âyet-i kerîmesinde buna işâret vardır.

Malum ya kişi sevdiğini çok hatırlar, çok zikreder. Muhterislerin ve tamahkârların en çok sevdiği şey dünyâ malı olduğu için sürekli onu düşünür, onunla yatar, onunla kalkarlar.

Eskiden paralar gümüş ve altın sikkeler şeklinde olduğu için bunlar küplerde, sandıklarda ve keselerde saklanır, sayma işi de elle ya da tartıyla yapılırmış. Zamanla para birimleri ve saklama şekilleri değişse de, tamahkârların servet yığma hastalığı da, yığdıkları serveti habire sayma takıntısı da hiç değişmemişdir. Bugünün muhterisleri servetlerini küp ya da sandık yerine banka hesaplarında, çelik kasalarda saklıyor ya da diğer teknolojik imkânları kullanarak istifliyor. Servetler de eskisi gibi altın ve gümüş sikke şeklinde değil, altın hesâbı, dolar hesâbı, çek, senet, borsa, tahvil ve fon şeklinde tutuluyor. Eskiden sayılması oldukça zahmetli olan servetler bugün hesap makineleri, bilgisayarlar, excel tabloları ya da özel yazılımlar ile kolayca hesaplanabiliyor. Günümüzün tamahkârları, eskiler gibi küpleri devirip, sandıkları boşaltıp paraları saymak zorunda kalmıyorlar, TV, bilgisayar ya da cep telefonu ekranlarından yatırım yaptıkları emtia ya da finansal araçların anlık değişimlerini takip ederek servetlerini saymanın hazzını istedikleri an doya doya yaşıyorlar.

Mal sâhibi mük sâhibi hani bunun ilk sâhibi

Mal da yalan mülk de yalan al biraz da sen oyalan

Tamahkâr ve Harîs Kişilerin İki Büyük Alâmeti