19 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Hep diyoruz ki, tarîkat, azîmet yoludur, ruhsat yolu değildir. Bunun da iki vechesi vardır. Birincisi tarîkat ehli olmayanların yapmasında mahzûr olmayan bazı şeylerin tarîkat ehline yasak olmasıdır. Yemek, içmek, uyumak, konuşmak ve gülmek gibi şeyler bu maddeye girer. İkincisi, şerî'at dâiresinde bulunanlara vâcib olmayan bir çok ibâdet ve tâ'atın tarîkat ehline vâcib olmasıdır. Meselâ ehl-i tarîk olmayan bir müslüman, beş vakit namazın farzını kılsa, Allah'a borcunu ödemiş kabûl edilir. Halbuki tarîkat ehli olan bir kimse, farzları edâ ettiği gibi sünnetleri de edâ etmeli, hem de sâdece beş vakit namazın sünnetlerini değil, Resûl-i Ekrem Efendimizin ta'lîm ettiği ve şerî'at ahkâmında sünnet veya müstehab kabûl edilen diğer namazları da kılmalıdır. Vaktiyle tarîkatların çoğunda sâliklere diğer bir çok vazîfelerin yanında şu namazları da kılmaları tenbîh edilirmiş :
Sabah namazından sonra :
İşrâk Namazı - 2 rekat
İstihâre Namazı - 2 rekat
İstiâze Namazı - 2 rekat
1 saat kadar uyudukdan sonra :
Duhâ Namazı - 12 rekat
Akşamdan sonra :
Mûnis-i Kabir Namazı - 2 rekat
Evvabin Namazı - 4 rekat
Yatsıdan sonra :
Teheccüd Namazı - 12 rekat
Ayrıca her gün :
Salât-ı Vudû (Her abdest aldıkdan sonra) - 2 rekat
Tahiyyetü'l-Mescid Namazı (Her camiye girince) - 2 rekat
Dikkat ettiyseniz, bu namazların çoğu sabah, akşam ve gece kılınan namazlardır. Bunda da bazı hikmetler vardır. Birincisi, farzlar dışında kalan ibâdetleri mümkün mertebe gizli yapmak lâzımdır zîrâ aksi takdirde riyâya düşme tehlikesi vardır. İkincisi, öğle ve ikindi vakitleri çalışmaya ve hizmete ağırlık verilmesi gereken vakitlerdir. Çünkü çarşı-pazar bu saatlerde açıkdır, insanlar işlerini bu saatlerde yaparlar. İnsanlara hizmet de daha çok gündüz vaktinde yapılır.
