Tarîkatda Gönüllülük Esasdır

28 Eylül 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

İhlas

Bazıları tarîkat denilince, katı kuralları olan, kimsenin bu kuralların dışına çıkamadığı, her işin emirle yapıldığı bir topluluk, şeyh denilince de her işi emir vererek yapdıran, dediği dedik çaldığı düdük bir âmir zannediyor. Bu katiyyen doğru değildir. Tarîkat, gönüllülük esâsına dayanır, cebrî değildir. Mürşidler de âmir değildir, emir vermezler, tavsiyede bulunurlar, nasîhat ederler. Tarîkat-ı aliyyede emir-komuta zinciri olmaz, o iş askeriyede olur, partilerde olur, şirketlerde olur, başka bir takım organizasyonlarda olur. Tarîkat ehli gönül ehlidir. Onlar hiç bir işi hattâ ibâdetleri bile zorla yapmadıkları gibi zorla da yapdırmazlar. Neden? Çünkü işin başı ihlâsdır ve zorla yapılan işde ihlâs olmaz. İhlâs yoksa, yapılan iş boşa gitmiş demekdir.

Tarîkat şöyle dursun şerîatda bile zorlama yokdur. Zîrâ İslâm'da "lâ ikrâhe fî'd-dîn" düstûru vardır. Dikkat edin, bu düstûru vaz' eden bizzat Allah'dır. Bu demekdir ki, İslâm'da da tarîkatde de gönüllülük esasdır. Kimse zorla müslüman yapılamayacağı gibi, zorla dervîş de yapılamaz. Emirle, zorla, direktifle iş yapdıranlar, ehl-i tarîk değildir. Dervîşlik, mürîdlik, kölelik değildir, birisinin emrine girmek, birisinin memuru olmak da değildir. Evet dervîş, hizmet ehlidir, üstelik dervîşin hizmeti yalnız şeyhine, mürşidine, tarîkine münhasır da değildir, cümle mahlûkâta şâmildir ama bu hizmet gönüllü olmalıdır. Aksi takdirde işin içine riyâ girer, ivaz girer, garaz girer. Bunlar girdi mi de, ihlâs gider. İhlâs gitdi mi de, iş fenâ olur. Nitekim bunun pek çok misâlini gördük ve hâlâ da görmekdeyiz.

Listeye geri dön