11 Ekim 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Siz gençlerle yaşlılar arasında bir fark gözetmiyorsunuz, bu yola yıllar önce girmiş olan kıdemli dervîşlere de, yeni girmiş olanlara da aynı alâkayı gösteriyorsunuz. Bunun hikmeti nedir?Hazret şu cevâbı vermiş :
Benim gözümde dervîşlerin hiç biri küçük değil de ondan. Yaşlıların ve kıdemlilerin bu yola adımını yeni atan bir genç gördüklerinde "Bize yetmiş senede verilmeyen belki de ona bir günde verilebilir" diye düşünmeleri lâzımdır.Maalesef her cemiyetde olduğu gibi ehl-i tarîk arasında da bazı ham ervahlar, kıdemleri veya yaşları sebebiyle kibirleniyor, ucuba kapılıyor ve gençleri ya da yola yeni girenleri hakîr görüyorlar. Halbuki tarîkat-ı aliyyeye giren kişinin en önemli hedeflerinden biri ucub ve kibir gibi şeytânî sıfatlardan en kısa zamanda kurtulmakdır. Tarîkat-ı aliyyenin en mühim düstûrlarından biri "Karşındaki kim olursa olsun nefsini ondan dûn bilmek"dir. Bir tarîka girip de, yıllar geçtiği halde bu kötü sıfatlardan kurtulamayanlar, tarîkatdan hiç feyz alamamış demekdir. Hele bir de kıdemi arttıkça ucubu ve kibri de artanlar vardır ki bunlar, tarîkatden feyz almak şöyle dursun, tam ma'nâsıyla şeytanın oyuncağı olmuşlardır.