Tasavvuf Hakkında Mühim Bir Hakîkat

6 Ağustos 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

İlim
"Allah, hikmeti dilediğine verir"
Sûre-i Bakara, Âyet 269
Enbiyâullah yani peygamberler, sâdece şerî'atı beyân etmişler, tasavvufdan, tarîkatden, hakîkatden ve ma'rifetullahdan açık açık bahsetmemişlerdir... Halbuki evliyâullah bu hususlarda birçok beyânâtda bulunmuşlardır...Kafaları karıştıran hattâ bazılarının tasavvufu bütün bütün inkâr etmelerine sebeb olan bu meselenin sırr-ı hikmeti nedir?...

Muzaffer Efendi Hazretlerinin bu soruya cevâbı şudur :
Peygamberler umûma gönderilmişdir, halbuki tarîkat-hakîkat-ma'rifet gibi mertebeler umûma değil husûsa âiddir...Bunların sâdece ehli olana beyân edilmesi gerektiğinden bu gibi konuları evliyâullah hazerâtı beyân etmişlerdir...

Şerî'at tarîkat yoldur varana
Hakîkat ma'rifet andan içerû


Resûl-i Ekrem Efendimizin "el-ulemâ veresetü'l enbiyâ" yani "âlimler nebîlerin vârisleridir" sözünü iyi anlamayan bazı câhiller "madem ki âlimler nebîlerin vârisleridir, öyleyse halka yol göstermek için âlimler kâfîdir, mürşidlere, velîlere ne lüzum var" diyorlar...Bu hadîs-i şerîfin ma'nâsına hakkıyla vâkıf olanlar ise diyorlar ki :
Zâhir ulemâsı Resûl aleyhisselâmın akvâline yani sözlerine vârislerdir, onları öğrenir, öğretir ve naklederler...Ehlullah ise Resûlullah'ın hem akvâline hem de ef'âline, ahvâline ve esrârına vârislerdir...
Bu hakîkati beyân için şöyle denmişdir :

Şerî'at kavl-i Muhammedî 
Tarîkat fi'l-i Muhammedî
Hakîkat hâl-i Muhammedî
Ma'rifet sırr-ı Muhammedî

Fefhem cidden! İyi anla!
Listeye geri dön