Tasavvuf Istılahları - Seyyid Şerîf Cürcânî

8 Ağustos 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Lugat
Büyük İslâm âlimi Seyyid Şerîf Cürcânî Hazretlerinin çok kıymetli bir eseri olan Ta'rîfât, büyük bir lugat çalışmasıdır ve bu alanda ilklerdendir. Alfabetik olarak hazırlanan bu eşsiz lugatde iki bin civârında ıstılâha yer verilmişdir. Tasavvuf, tefsîr, hadîs, kelâm fıkıh, felsefe, mantık, cedel, astronomi, hendese, matematik gibi pek çok ilmin ıstılâhları bu eserde toplanmışdır. Yukarıda kapağını gördüğünüz eser, Ta'rifat'daki tasavvufî ıstılâhların biraraya getirilmesi ile vücûda getirilmişdir.

Bu çalışma, vaktiyle Abdülazîz Mecdi Efendi'nin hazırladığı tercümeye dayanmakdadır. Son devir âriflerinden Mecdi Efendi, Ta'rifat'daki tasavvufî ıstılâhların bir kısmını tercüme ederek "Istılahât-ı Sôfiyye Tercümesi" başlığı altında biraraya getirmişdir. Abdurrahman Acer, Ta'rifat'daki diğer ıstılâhları da ilâve ederek gördüğünüz bu eseri meydana getirmişdir. Eseri yayına hazırlayanlar büyük bir kadirşinaslık göstermişler ve Mecdi Efendi'nîn tercümesini de olduğu gibi vermişler. Hattâ kitabın sonunda Mecdi Efendi'nin kendi el yazısı ile hazırladığı nüsha da var.

Mecdi Efendi'nin tercümesinde yaklaşık yüz elli, Abdurrahman Acer'in tercümesinde ise iki yüz elli civârında ıstılâh var. Bazı maddeler bir cümle ile, bazıları ise uzun uzun îzâh edilmiş. 

Şimdi her iki bölümden de birer misâl verelim ki eserin muhtevâsı hakkında bir fikriniz olsun. Önce Mecdi Efendi'nin tercümesinden bir madde alalım :
Temkîn : İstikâmet üzere devâm eden hâl-i âlînin rusûh ve istikrârı makâmından ibâretdir. Abd, tarîk-i ilâhîde dâim oldukça sâhib-i telvîndir. Çünkü bir hâlden diğer hâle irtikâ ve bir vasıfdan diğer bir vasfa intikâl eder. Vuslat hâsıl olunca, rusûh ve istikrârdan ibâret olan temkîn de hâsıl olur.

Şimdi de diğerinden bir misâl :

Kalb : Rabbânî bir latîfe olan kalb, sadrın sol tarafında olup çam kozalağı şeklinde olan cismânî kalble irtibâtı vardır. Bu rabbânî latîfe insânî hakîkatden ibâretdir. Hakîmler buna nefs-i nâtıka demişlerdir. Rûh bunun bâtını, hayvânî rûh ise bineği mesâbesindedir. İnsanda idrâk eden ve bilen bu latîfedir. Muhâtab olan, talebde bulunan, ayıplanan, azarlanan da budur

Görüldüğü gibi iki tercüme arasında lisân farkı vardır. İkinci tercüme günümüz okuyucusunun daha rahat anlayacağı bir dille yazılmışdır. Madde başlıklarının Arapça imlâ ile de yazılması çok faydalı olmuşdur.

Kitabın başında da üç bölüm hâlinde, Ta'rîfat'ın müellifi Seyyid Şerîf Cürcânî ve  mütercim Abdülaziz Mecdi Tolun hakkında bilgi ve ayrıca Ta'rifat ile tercümesi hakkında bilgi verilmişdir.

Safâsız sôfînin yokdur safâsı
Olursa tâc u hırka ger kabâsı
Visâli bezmine şol cân irer ki
Derûnunda ola 'aşkın belâsı
Listeye geri dön