8 Ağustos 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Temkîn : İstikâmet üzere devâm eden hâl-i âlînin rusûh ve istikrârı makâmından ibâretdir. Abd, tarîk-i ilâhîde dâim oldukça sâhib-i telvîndir. Çünkü bir hâlden diğer hâle irtikâ ve bir vasıfdan diğer bir vasfa intikâl eder. Vuslat hâsıl olunca, rusûh ve istikrârdan ibâret olan temkîn de hâsıl olur.
Şimdi de diğerinden bir misâl :
Kalb : Rabbânî bir latîfe olan kalb, sadrın sol tarafında olup çam kozalağı şeklinde olan cismânî kalble irtibâtı vardır. Bu rabbânî latîfe insânî hakîkatden ibâretdir. Hakîmler buna nefs-i nâtıka demişlerdir. Rûh bunun bâtını, hayvânî rûh ise bineği mesâbesindedir. İnsanda idrâk eden ve bilen bu latîfedir. Muhâtab olan, talebde bulunan, ayıplanan, azarlanan da budur
Görüldüğü gibi iki tercüme arasında lisân farkı vardır. İkinci tercüme günümüz okuyucusunun daha rahat anlayacağı bir dille yazılmışdır. Madde başlıklarının Arapça imlâ ile de yazılması çok faydalı olmuşdur.
Kitabın başında da üç bölüm hâlinde, Ta'rîfat'ın müellifi Seyyid Şerîf Cürcânî ve mütercim Abdülaziz Mecdi Tolun hakkında bilgi ve ayrıca Ta'rifat ile tercümesi hakkında bilgi verilmişdir.