Tasavvufda Çile

9 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, bir mülâkât esnâsında tasavvufda çile hakkında bir soru sorulunca şu cevâbı vermişlerdi :
Eskiden safâ varmış, o safâ zamanlarında, dervîşlere çile çektirirlermiş. Günümüzde hayat başdan aşağı çilelerle dolu olduğundan ayrıca bir çileye hâcet kalmadı. 
İster maddî ister ma'nevî, her hususda, insan bir tahsîl yoluna girdiği zaman, mutlakâ bir takım çilelerle karşılaşır. Tıpkı mektebe giden bir talebenin bir takım zahmetlerle karşılaşması gibi bu yolda da bir takım çileler vardır. En başda da nefs ile mücâdele gelir. Bu yola giren kişi, nefsinin arzularına karşı koyar, nefsi ile mücâdele eder. Zâten çile demek nefs ile mücâdele demekdir. 
Herşeyin evveli acı, nihâyeti tatlıdır. İster ilim tahsîli olsun, ister meslek hâyâtı olsun, ister tasavvuf olsun, hepsinin evveli acı, nihâyeti tatlıdır. Tıpkı yola çıkan bir insanın yolda bir çok sıkıntılar ve zahmetler çekmesi ama gideceği yere vardığı zaman rahata kavuşması gibi. Tasavvufun da bir nihâyeti vardır.
 Aşkî'ye olan oldu
Çilesi tamam oldu
Ne büyük devlet buldu
Yâ Hû Yâ Hakk diyerek

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön