2 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Tehî sanman siz beni dost yüzün görüp geldim
Bâkî devrân rûzigâr dost ile sürüp geldim
Ne var söylenen dilde varlık Hakk'ındır kulda
Varlığım hep ol ilde ben bunda garîb geldim
Gördüm yedi Tamu'sun sekiz Uçmak kamusun
Korkudan günâhımı andan sızırıp geldim
Âdem oldum durmadım nefsim boynun vurmadım
Yanıldım buğday yedim Uçmak'dan çıkıp geldim
Nûh oldum Tûfân için çok dürüşdüm dîn için
Dînime dönmeyeni suya gark edüp geldim
Yalan değildir sözüm bak yüzüme aç gözün
Dah'örtülmedi izim uş yoldan urup geldim
Eyyûb oldum tenime cefâ kıldım cânıma
Çağırdım Sübhân'ıma kurtlar doyurup geldim
Zekeryâ oldum kaçdım erdim ağaca geçdim
Kanım dört yana saçdım tepem deldirip geldim
Mûsâ'yla Tûr'a çıkdım bin bir kelime kıldım
Bu halâik bilsinler anda bulunup geldim
Îsâ oldum kudretden bahâne bir avretden
İnâyet oldu Hakk'dan ölü dirgürüp geldim
Cercîs olup basıldım Mansûr oldum asıldım
Hallâc panbuğu gibi bunda atılıp geldim
Muhammed'i bir gece Hakk okudu Mi‘râc'a
Serteser uçdan uca bile yüz sürüp geldim
Yalınız Sübhân idi peygamberler cân idi
Yûnus hod pinhân idi sûret değişüp geldim
Yûnus Emre
Kuddise Sırruh
NAĞME-İ AŞK