Tekbîr ve Mûsıkî

2 Ekim 2014 tarihinde yayınlanmıştır.

Kurban

TEKBÎR

"Allahü ekber Allahü ekber lâ ilâhe illâllahü vallahü ekber Allahü ekber velillâhi'l-hamd"

Buhûrizâde Mustafa Itrî Efendi'nin mûsıkî dehâsını göstermeye tek başına bile kâfî gelebilecek bu eser, aynı zamanda sâhilsiz bir okyanus hükmündeki külliyâtımızda her bakımdan yegânedir.

Bakın üstâd Bekir Sıdkı Sezgin merhûm bu eseri nasıl tarif ediyor : 

Segâh makamındaki bu eseri Itrî bestelemiştir. Türk-İslâm toplumunda alışılmış bir serbest ritm içinde icra edilir. Metni, arapça ve mensur olan üç mûsikî cümlesinden meydana gelir. Seyir karakteri itibariyle enteresan bir durum arz eder. Yeden olan La# (dik kürdî perdesi) ile dizinin ulaştığı en tiz ses olan fa# (eviç perdesi) arasındaki altı ses içinde dolaşmak sûretiyle segâh makamının karakteri büyük bir ustalıkla gösterilmiştir. Bu kadar dar bir saha içinde, son derece ulvî ve manevî bir havanın dile getirilmesi ve başlı başına bir eser hüviyetine bürünerek, yeryüzünde dağınık olarak yaşamakta olan milyonlarca müslüman topluluklarının ortak olarak icra ettikleri büyük bir eser olabilmesi muvaffakiyetlerin de en büyüğüdür. Hiç bir eser bu derece kalabalık bir topluluğun diline vird olacak şekilde beyne'l-milel hale gelmemiştir.
Tekbîr, özellikle bayram namazından evvel ve bayram hutbesinin sözleri arasında, ara- sıra duruşlarla, bütün cemâat tarafından müteaddid defalar okunur. Ayrıca kurban kesiminde, hacda, bazen mevlîd bahirleri arasında, harbe başlamadan önce ve muharebe esnasında, sakal-ı şerîf ziyaretlerinde ve bu gibi vesilelerle de okunur. Ayrıca eskiden dergâhlarda gülbank okunmasından evvel, zikri idâre eden zâtın, "azameti Hudâ râ tekbîr" demesiyle cumhur olarak da okunurdu.
Teşrik tekbîrlerinin menşei meselesine gelince;

Cebrâîl aleyisselâm Allahû Teâla'nın ihsân buyurduğu kurbân ile Hazret-i İbrahim aleyhisselâma geldiği zaman, "Allahuekber, Allahuekber" diye nidâ etmiştir. Hazret-i İbrahim aleyhisselâm Cebrail'i görünce, "La ilâhe illâllahû vallahû ekber" diyerek cevap vermiştir. Hazret-i İsmail de, kendisine bedel olarak gönderilen kurbânı görünce, "Allahuekber ve lillâhil hamd" diye tesbîhde bulunmuştur. Bu kelime-i ilâhî, ümmet-i merhûmeye arefe günü sabah namazından Kurban Bayramının dördüncü günü ikindi namazı sonuna kadar, farz namazların hemen arkasında bu minval üzere yirmi üç vakit vâcib oldu.

NAĞME-İ AŞK 

Muzaffer Efendi · Segah Tekbir ve Salat
Muzaffer Efendi · Segah Tekbir - Kani Karaca
Listeye geri dön