3 Haziran 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Büyük mürşidlerimizden Köstendilli Ali Efendi Hazretleri buyuruyorlar ki :
Akılla tenzîh-i sırf ehli olanlar, sıfatları inkâr etmiş olur. Teşbîh-i sırf ehli de zâtı inkâr etmiş olur.
Cüzî akıl dîne yönelirse müşrik olur. Çünkü Hakk'ı tenzih etmek ister, tenzih ederken sıfatları âtıl hâle getirir. İyi anla! Halbuki bu kişiye düşen, peygamberlerin ve hattâ Hakk'ın resûlleri lisânıyla kitâblarında beyân etdiği ölçüyü aşmamakdır. Cüzî akıl tevhid ve irfana yönelirse mülhid veya zındık olur. Çünkü fânî şeyleri kadîm zanneder. Fânî şeyler için varlık ve kıdem isbât eder. Oysa hakîkî varlık, vâcib, kadîm, ezeli ve ebedî olan Allah'a âiddir, başkasına değil.
Vâcib Teâlâ Hazretleri ezelî ve ebedî olarak bütün hâllerde tekayyüdden ve ihtibâsdan münezzehdir. Hattâ O, mutlaklık kaydından da ârîdir, tenzîh edenlerin tenzîhinden de, teşbîh edenlerin teşbîhinden de münezzehdir. Bununla beraber, O'nun eşyâ ile maiyyeti, kurbiyyeti ve sirâyeti kemmiyetsiz ve keyfiyyetsiz olup, kendisine mahsûsdur. Ve O'nun her bir mertebede her bir zerreye tecellîsi olup, bunu akıllar, vehimler, fikirler idrâk edemez. Bu kurbiyyetin, bu maiyyetin, bu sirâyetin keyfiyyeti bizce malûm değildir, Hakk Teâlâ'ya mahsûs bir keyfiyyetledir. Kezâ büyük velîlerden zâhir olan tecellîler de akılla, hayalle, vehimle, fehimle idrâk edilemez. Tıpkı Nûr-ı Muhammedî'nin cümle enbiyâya, sirâyeti gibi ki, o da kemmiyyetsiz ve keyfiyyetsiz bir seyr-i manevîdir. Salavâtullahi aleyhi ve aleyhim ecmain.
Her şey Allahu Sübhânehû ve Teâlâ'dandır fakat her şey Allah değildir. Aksine her şey Allah ile beraber olması ve Allah'dan olması cihetiyle Allah'ın gölgesi gibidir. Kendi gölgene bak. Gölgen sen misin? Tıpkı aynada görünen sûret gibi. Aynadaki sûret, ne aynaya bakanın aynısı, ne de ondan başkasıdır, onun yansımasıdır. Bu iki misâl hislerle idrâk edilen şeylere dâirdir. Allahu Teâlâ'nın eşyâ ile beraberliği ise böyle değildir. Allah hakkında misâl vermek, misâlsiz, teşbih de teşbîhsizdir. Şâyet Allah'ı ayna yâhud gölge ile kıyaslarsan küfre düşersin. Allah muhâfaza eylesin. Zîrâ vâcib ile mümkün arasında hayâl ve zanna dayanan hiç bir bakımdan hiç bir bir münâsebet yokdur.