Terâvih ve Jet İmamlık

1 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
Muzaffer Efendi Hazretleri Terâvih Namazı husûsunda çok hassas idiler. Daha o zamanlar yaygınlaşmaya başlayan terâvihi jet hızıyla kıldırma hastalığı hakkında bir eserinde şu nasîhatlarda bulunmuşlardır : 
Namazdan zevk alanların hallerine hiç dikkat ettiniz mi? Ehl-i aşk, huzûra doyamıyor. Ama ne yazık ki, bazıları da imâm biraz Kur'ân-ı Kerîm kırâatini uzatarak gecikti diye ağızlarına geleni söylüyorlar. Bu kulaklar neler duyuyor neler! Hepimiz rastlamışızdır, Ramazân-ı Şerîflerde bir kısım jet imamlar türedi. Hakk rızâsından ziyâde şeytân iğvâsına kapılan bu zevât, halkın ve nefislerinin hoşuna gittiği için yıldırım gibi namaz kıldırıyorlar. Kıldırdıkları namazın ne farzına, ne vâcibine, ne sünnetine, ne müstehabına, ne âdâbına dikkat ve riâyet etmiyorlar. Namazı kimin için kıldıklarını ve kıldırdıklarını tamamiyle unutarak, hâşâ sümme hâşâ, Hakk'ın en büyük lutuf ve ihsânı olan ibâdetle alay edercesine kıyâma, rükûya, secdeye, hâsılı tadîl-i erkâna riâyet etmeden yarım yamalak kıldırdıkları terâvih namazını on beş dakikada bitirmekle övünüyor ve böbürleniyorlar. Bir kısım câhiller ve gâfiller de, bu süratlerinden ötürü onları yere göğe sığdıramıyor, gezip yürüdükleri yerlerde medh ü senâ ediyorlar. Sanki JET İMAMLIK büyük bir marifet imiş gibi şöhretleri ilden ile, dilden dile gezip dolaşıyor, hattâ gazetelerde isimleri ve resimleri bile çıkıyor. Bu zavallılar düşünemiyorlar ve kıyâmet günü bütün bu insanların aleyhlerinde şâhidlik edeceğini bile akıllarına getiremiyorlar. Ne büyük gaflet yâ Rabbi!
Halbuki, yarın kıyâmet gününde bu kabil jet imamlara uyup namaz kılanlar ve bu jet imamların yıldırım gibi namaz kıldırdığına memnûn olanlar, Rabbimizin bu en büyük ve yüce lutuf ve nimetini nasıl bir gafletle kaybettiklerini anlayacaklar ve kendilerine hudû ve huşû tattırmadan namaz kıldıran jet imamdan davacı olacaklar ama, ne fayda! Çünkü kıymet ve ehemmiyetini bilmeden kılınan namazlar kirli paçavralar gibi sahiplerinin yüzlerine fırlatılacak ve şöyle denilecek, "Yerlerin ve göklerin, bilinen ve bilinmeyen, görünen ve görünmeyen alemlerin Rabbine kıldığın namaz bu mudur? Allah Sübhânehu ve Teâlânın namaza ihtiyacı yokdu. Rabbinin sana bahşettiği nimetlerin şükrünü böyle mi yerine getirecekdin?". Eğer afv-ı ilâhî erişmezse, böyle namaz kılanlar cehenneme sevk edileceklerdir.
Yine bu hususda Efendi Hazretleri şöyle buyururlardı :
Kahvede üç saat kağıt oynuyorsun, kaybettiğin vakte hiç acımıyorsun da İmam Efendi terâvihi on dakika uzattığı zaman niçin hemen bozuluyorsun!
Yine O'nun bir hâtırası geldi aklıma. Vaktiyle Efendi Hazretleri'nin namaz kıldırdığı bir câmide cemaat arasında dedikodu çıkmış. Neymiş efendim, Hoca teravihi ağır kıldırıyormuş, biraz hızlı kıldırsa olmaz mıymış filan. Bu dedikodu Efendi Hazretlerinin de kulağına gelmiş. Bir akşam, terâvihi öyle hızlı kıldırmış ki kimse ne olduğunu anlayamamış. Namaz bitince cemaate dönerek buyurmuşlar ki, "Bu namazı, hoca namazı ağır kıldırıyor diye dedikodu yapanlar için kıldırdım. Onlar isterse gidebilirler. Şimdi doğru dürüst namaz kılmak isteyenlerle tekrar terâvih kılacağız". Sonra da erkânına riâyet ederek güzelce bir terâvih namazı kıldırmışlar ve gâfillere büyük bir ders vermişler.

Bir de latîfe anlatırlardı Efendi Hazretleri bu husûsda, onu da yazalım tam olsun :
Bir hocaefendi terâvihi çok hızlı kıldırıyormuş. Öyle ki cemaat rükûdaki ve secdedeki tesbihleri katiyyen yetiştiremiyormuş. Bir gece, iki gece, üç gece hep böyle. Bir akşam namazdan sonra cemaatden birisi dayanamamış, gitmiş hocaya demiş ki, "Yâhu, her rükünde bir defa sübhanallah diyemiyoruz, zor söylüyoruz". Hocaefendi, "Bir defa diyebildin mi sen?" demiş. "Dedim" demiş adam. Hoca, "Sen hiç olmazsa bir defa diyebilmişsin, ben hiç demiyorum" demiş.
Şer'-i Ahmed hısn-ı a'zamdır giren bulur necât
Bil ki ol hısnın esâsı dahi haytânı namaz
Pes huşû' ile anı ta'dîl-i erkân ederek
Kılar isen men' eder fahşâ vü destânı namaz

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön