Terkîb-i Bend-Mehmed Âkif Ersoy

5 Ocak 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

Mehmed Akif Ersoy

TERKÎB-İ BEND

Sâkî getir ol bâdeyi kim rûh-i revândır
Peygûle-nişînân-ı gama neş'e-resândır

Her katresi erbâb-ı kemâlin nazarında
Hurşîd-i hakîkat gibi envâr-feşândır

Her müntesib-i sâgar-ı gül-reng-i müdâmın
Âyîne-i ikbâli müdâmü'l-lemeândır

Sâkî içelim 'aşkına yârân-ı kadîmin
Kim her biri bir kûşe-i firkatde nihândır

Sâkî içelim geçmez ele 'ahd-ı cevânî
Hengâm-i safâ işte bu kıymetli .zamândır

El çekme bu ser-germ-i şerâb-ı ezelîden
Bî-çâre felâket-zededir hâli yamândır

Nâ-mahrem olan 'âlem-i feyz-âver-i âba
Heyhât ne bilsin bu da bir başka cihândır

Rindân oturup işret ederler o miyânda
Mutrib dahi bülbül gibi feryâd-künândır

Gûyâ ki o sâkî-i kadeh-kâr-ı latîfin
Peymâne-i lutfunda füyûzât 'ıyândır

Her kûşede bir nûr-i tecellî mütecellâ
Meyhâne değil gülşen-i feyyâz-ı cinândır

Hem-dem olamaz âdeme peymâneye benzer
Yok cây-ı selâmet hele meyhâneye benzer
******
'Âlemde edânîye müdârâdan usandım
Nâ-hak yere takdîr ile gavgâdan usandım

İkbâl etek öpmekle müyesser olacakmış
Ben öyle rezîlâne temennâdan usandım

Beyhude imiş etdiğim ümmîd-i terakkî
Bir şey diyemem zâten o sevdâdan usandım

Allah bilir devlet-i dünyâda gözüm yok
Devlet değil â şimdi bu dünyâdan usandım

Nâmerde değil merde değil ferde inanma
Ben herkesi hayretle temâşâdan usandım

Şeh-râh-ı sadâkatde devâm etmeli derdim
Heyhât bugün işte o da'vâdan usandım

Elbet gün olur anlamamakdan usanırsın
Billâh sana şerh-i süveydâdan usandım

Dergâh-ı tahammülde sebât etmeyi kurdum
Allah'a bile derdimi şekvâdan usandım

Geçdim feleğin bağ ü bahâr ü çemeninden
Hem-râzım iken bülbül-i şeydâdan usandım

İster isen ey fecr-i emel hiç görünme
Rüyâ gibi her dem seni hülyâdan usandım

Lâ-kayd olayım fikri ile hayli çalışdım
El-minnetü lillâh ki her şeye alışdım
*******
Câhil geziyor zevrâk-ı ikbâl-i safâda
'Ârif yüzüyor merkez-i girdâb-ı belâda

Sertâc olacak kemâl ehli yazık kim
Makhûr oluyor dest-i habîs-i cühelâda

Kimler sürüyor zevkini gülzâr-ı bahârın
Kimler görüyor şiddeti hengâm-ı şitâda

Kimler çekiyor sineye mahbûb-ı merâmı
Kimler geziyor ye's ile dünyâ-yı fenâda

Kim yaslanıyor bister-i nâzende-i vasla
Kim paslanıyor kûşe-i sengîn-i cefâda

'Âkil olan âdemde şetâret göremezsin
Câhilde ise istediğinden de ziyâde

Ey hikmeti fâzılları hayrân eden Allah
Bir ni'met-i hayret mi bırakdın fuzalâda

'Âlemde eğer mazhar-ı 'acz olmasa insân
Hâşâ ki hatâlar bulacak sun'-i Hudâ'da

İnsân ne yapsın ne ki pervâza mahal yok
Esrâr-ı Hudâ sidre-i 'ulyâ-yı hafâda

Allah bilir hikmetini başkası bilmez
Yok zerre kadar ma'rifet erbâb-ı dehâda

Girdâbe-i hayretde kalır 'akl nihâyet
Hayret yine hayret yine hayret yine hayret
******
Tâkdîr-i sıfâtında melâik bile hayrân
Yâ Rab seni idrâke nasıl yol bulur insân

Esrâr-ı ulûhiyyete 'irfân ne yapsın
Hep 'aczini derpîş ediyor gâyet-i 'irfân

Her yerde tecellî kılıyor şâhid-i feyzin
Misbâh-ı cemâlinle müşa'şa' bütün evkân

Kudsiyyetinin bârikıdır mihr-i muzîa
'Ulviyyetinin nâtıkıdır mâh-ı fürûzân

Kudret 'azamet zâtına mahsûs ü müsellem
Kudret 'azamet sâdece zâtında nümâyân

Birsin ezelîsin ebedîsin samedîsin
Yâ Rab sana yoksun demeye var mıdır imkân

Sensin bütün ef'âlde fa''al-i hakîkî
Sensin melikü'l-'arş olan sâhib-i fermân

Bir kısmı bu halkın seni ma'bûd bilirler
Bir kısmı ise etmiyor el'ân sana îmân

Ser-dâde-i îmân iken erbâb-ı fazîlet
Üftâde-i hüsrân oluyor bunca hakîmân

Her nazrede çarpar göze bin 'ukde-i hikmet
Lâkin anı keşf eyleyemez dîde-i iz'ân

Kânûn-ı ilâhîdeki ahkâm büyükdür
Mikyâs-ı tefekkür ise gâyetle küçükdür
*******
Her canlı olan heykeli âdem mi sanırsın
İnsanlığı bir şekl-i mücessem mi sanırsın

Mâdâm ki âdem olacak mazhar-ı  tekrîm
Hep gördüğün eşhâsı mükerrem mi sanırsın

Âzürde-dil-i devr-i dil-âzâr-ı felekdir
Âlemde 'ukûl 'ehlini hurrem mi sanırsın

Ebnâ-yı zamânın keremi anların olsun
Mükrim görünen mâkiri Hâtem mi sanırsın

Ey müstenid-i mesned-i yek-rûze-i ikbâl
İkbâlini iclâlini her dem mi sanırsın

Bir kerre de karşındaki peymâneyi söylet
Bak gör ki ne söyler anı ebkem mi sanırsın

Nâçâr olarak mülzem olan 'âcize bakma
Sen gerçek o bîçâreyi mülzem mi sanırsın

Ey devlet-i dünyâ ile fahr eyleyen ahmak
Kendin gibi dünyâyı da sersem mi sanırsın

Bin dürlü hakâyık ki var ondan haberin yok
Üç şeyle hocam kendini a'lem mi sanırsın

'Âlem dediğin anladığın gûne değildir
Gafletle geçen demleri 'âlem mi sanırsın

Minhâc-ı Hudâ dîde-i tahkika 'ıyândır
Yol doğru iken 'aksine gitmek hezeyândır
******
Halkın kimi müstakbele rekz-i nazar eyler
Müstakbel ise kendiliğinden güzer eyler

Müstakbel için hâli fedâ eyleyen âdem
Nâ-hak yere gâyetle büyük bir zarar eyler

'Âkil diye ol âdeme derler ki zamanda
Boş durmayarak kesb-i kemâl ü hüner eyler

Gâfil diye o âdeme derler ki cihanda
Dâim oturup eski zamâna keder eyler

Maksad ne imiş bilmeli dünyâya gelişden
Dünyâya gelen sanma ki bir hoş sefer eyler

Mazhar olur âmâline eshâb-ı tahammül
İkdâm ise her mukdimi sâhib-zafer eyler

Tedbîre tevessülde olanlar mütekâsil
Bilmez de hatîâtını haml-i kader eyler

'Aşk olsun o eslâfa ki ahfâdını mes'ûd
Eyler de ânın nâmı gönüllerde yer eyler

Binlerce kişi hayr ile yâd olmayı ister
Binlerce kişi la'nete kendin siper eyler

'Âlemde ne ekdinse biçersin anı mutlak
Öyleyse nedir şer yaparak fâide ummak

Mehmed Âkif Ersoy
Listeye geri dön