Girdâbe-i hayretde kalır 'akl nihâyet
Hayret yine hayret yine hayret yine hayret
******
Tâkdîr-i sıfâtında melâik bile hayrân
Yâ Rab seni idrâke nasıl yol bulur insân
Esrâr-ı ulûhiyyete 'irfân ne yapsın
Hep 'aczini derpîş ediyor gâyet-i 'irfân
Her yerde tecellî kılıyor şâhid-i feyzin
Misbâh-ı cemâlinle müşa'şa' bütün evkân
Kudsiyyetinin bârikıdır mihr-i muzîa
'Ulviyyetinin nâtıkıdır mâh-ı fürûzân
Kudret 'azamet zâtına mahsûs ü müsellem
Kudret 'azamet sâdece zâtında nümâyân
Birsin ezelîsin ebedîsin samedîsin
Yâ Rab sana yoksun demeye var mıdır imkân
Sensin bütün ef'âlde fa''al-i hakîkî
Sensin melikü'l-'arş olan sâhib-i fermân
Bir kısmı bu halkın seni ma'bûd bilirler
Bir kısmı ise etmiyor el'ân sana îmân
Ser-dâde-i îmân iken erbâb-ı fazîlet
Üftâde-i hüsrân oluyor bunca hakîmân
Her nazrede çarpar göze bin 'ukde-i hikmet
Lâkin anı keşf eyleyemez dîde-i iz'ân
Kânûn-ı ilâhîdeki ahkâm büyükdür
Mikyâs-ı tefekkür ise gâyetle küçükdür
*******
Her canlı olan heykeli âdem mi sanırsın
İnsanlığı bir şekl-i mücessem mi sanırsın
Mâdâm ki âdem olacak mazhar-ı tekrîm
Hep gördüğün eşhâsı mükerrem mi sanırsın
Âzürde-dil-i devr-i dil-âzâr-ı felekdir
Âlemde 'ukûl 'ehlini hurrem mi sanırsın
Ebnâ-yı zamânın keremi anların olsun
Mükrim görünen mâkiri Hâtem mi sanırsın
Ey müstenid-i mesned-i yek-rûze-i ikbâl
İkbâlini iclâlini her dem mi sanırsın
Bir kerre de karşındaki peymâneyi söylet
Bak gör ki ne söyler anı ebkem mi sanırsın
Nâçâr olarak mülzem olan 'âcize bakma
Sen gerçek o bîçâreyi mülzem mi sanırsın
Ey devlet-i dünyâ ile fahr eyleyen ahmak
Kendin gibi dünyâyı da sersem mi sanırsın
Bin dürlü hakâyık ki var ondan haberin yok
Üç şeyle hocam kendini a'lem mi sanırsın
'Âlem dediğin anladığın gûne değildir
Gafletle geçen demleri 'âlem mi sanırsın
Minhâc-ı Hudâ dîde-i tahkika 'ıyândır
Yol doğru iken 'aksine gitmek hezeyândır
******
Halkın kimi müstakbele rekz-i nazar eyler
Müstakbel ise kendiliğinden güzer eyler
Müstakbel için hâli fedâ eyleyen âdem
Nâ-hak yere gâyetle büyük bir zarar eyler
'Âkil diye ol âdeme derler ki zamanda
Boş durmayarak kesb-i kemâl ü hüner eyler
Gâfil diye o âdeme derler ki cihanda
Dâim oturup eski zamâna keder eyler
Maksad ne imiş bilmeli dünyâya gelişden
Dünyâya gelen sanma ki bir hoş sefer eyler
Mazhar olur âmâline eshâb-ı tahammül
İkdâm ise her mukdimi sâhib-zafer eyler
Tedbîre tevessülde olanlar mütekâsil
Bilmez de hatîâtını haml-i kader eyler
'Aşk olsun o eslâfa ki ahfâdını mes'ûd
Eyler de ânın nâmı gönüllerde yer eyler
Binlerce kişi hayr ile yâd olmayı ister
Binlerce kişi la'nete kendin siper eyler
'Âlemde ne ekdinse biçersin anı mutlak
Öyleyse nedir şer yaparak fâide ummak
Mehmed Âkif Ersoy