Tevhîdin Hakîkati

20 Ocak 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
Malum ya müslümanlara arasında öteden beri bir türlü devâ bulmayan bir derd var ki o da tefrîkadır...Şu şucudur, bu bucudur, falanca şu tarîkdendir, filanca şu mezhebdendir diyerek devamlı birbirimize düşüyor ve maalesef hep birbirimizle uğraşıyoruz...

Muzaffer Efendi Hazretleri sohbetlerinde bu husûsu sık sık dile getirir ve buyurulardı ki :
Îmân demek tevhîd demekdir, tevhîd demek birlik ve berâberlik demekdir...Tevhîd sadece dilde olur da fiilde ve yaşayışda olmazsa o îmân gerçek bir îmân olmaz ancak taklîdî bir îmân olur...Resûl-i Ekrem Efendimiz, birbirinizi sevmedikçe îmân etmiş olmazsınız buyurmuşlardır...
Mü'minler bir vücûdun uzuvları gibidir, nasıl ki vücûdun bir tarafına bir iğne battığı zaman vücûdun her tarafı sızlarsa dünyanın bir ucunda bir mü'mine bir zarar geldiğinde diğer ucundaki bundan müteessir olmuyorsa o kimse vücuddan ayrılmış demekdir, o vücûdun bir uzvu değil demekdir...Mü'minler yek-vücûd olmalıdır, tevhîdin hakîkî ma'nası budur...Lisân ile tevhîd "lâ ilâhe illallah" demekdir, bâtınen ise yek-vücûd olmak yani bir olmakdır...
Mü'minler, bir üzüm salkımındaki üzüm tâneleri gibidir...Salkımdaki ekşi üzümler, daha olgunlaşmamış, henüz kemâle gelmemiş olan insanlardır...Çürük üzümler, ömürlerini hebâ etmiş olanlardır, olgun üzümler ise kâmil mü'minlerdir...Her ne kadar aralarında kıymet ve fayda bakımından farklar olsa da hepsi de aynı üzüm salkımının tâneleridir...
İslâm'da renk ve ırk meselesi katiyyen sözkonusu değildir...Kim olursa olsun, "Lâilâheillallah Muhammedü'r-Resûlullah" diyen senin öz kardeşinden sana daha yakındır...
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön