Tevhîdin Hakîkatine Erenlerin İbâdeti
20 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri Amerika'daki bir sohbetlerinde bir Amerikalının tevhîde dâir bir sorusuna cevâben buyurdular ki :
Allah, "Biz size can damarınızdan daha yakınız" diyor. Ama hiç kimse bunun farkında değildir, ancak abdiyyetle bu yakınlığın farkına varabilir. Şimdi bana bir sır söyletecek. Ben ona bir soru sorayım yâhud o bana sorsun. Mâdem ki ibâdetle bu sırrı anladı, yani Hakk'la berâber olduğunu bildi, peki bunu anladıkdan sonra ibâdeti kime yapacak? Bidâyetde bilmiyordu ve ibâdetle Hakk'ın ona can damarından daha yakın olduğunu öğrendi, ondan sonra ibâdeti kime yapacak? Çünkü o vakit ne oluyor? Mekândan münezzeh olarak Allah ile kul birleşiyor, abdiyyetle mabûdiyyet birleşiyor. Yalnız şartı şu, mekândan münezzeh olarak. Haa, işte o vakit ibâdeti sıfâtından zâtına yapar. Çünkü insanların zâhiri mahlûk, bâtın kısmı Hakk'a âiddir. Zîrâ zât bir, sıfatlar ayrı ayrıdır. Bu inceliği anladığı vakitde, abdiyyetden mabûdiyyete yani sıfâtından zâtına secde eder. Secdede tekarrüb olur. Mukarrabiyyet yani abiyyetle mabûdiyyetin birleşdiği yer secdedir. Âyeti okursak secde lâzım gelecek, ma'nâsını söyleyeyim, "Secde et Allah'a yaklaş".Efendi Hazretleri bu beyânâtından sonra verdiği sırrın büyüklüğüne dikkat çekerek buyurdular ki :
Tefâhür haramdır ama tahdîs-i nimet olarak söylüyorum, ona öyle bir sır verdim ki, Amerika'da bu işden anlayan kim varsa isterse hepsine tek tek sorsun, bu cevâbı alamaz.
Cümle-i eşyâda Hû cümle-i esmâda Hû
Sâha-i sahrâda Hû lücce-i deryâda Hû
Her nefesde zikr-i Hû bu hâk-i kafesde Hû
Her hevesde her işde demdedem sevdâda Hû
Dürre-i beyzâda Hû yâkût-i hamrâda Hû
Tâ ezelden tâ ebed serrâda darrâda Hû
Bu namâz bu rükû' ü bu secde içinde Hû
"Rabbiyallahü'l-'Azîm" "Rabbiye'l-A'lâ"da Hû