1 Eylül 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Yıldırım Bayezid'in yanında bir Fransız şövalyesi varmış. Niğbolu'da Yıldırım Hân'ın cesâret ve kahramanlığına hayrân olmuş. Yıldırım Hân, o şövalyeleri geri göndermiş memleketlerine. Çağırdı, dedi, "Bir daha benimle harb edecek misiniz?" dedi, "Etmeyiz" dediler. "Yoook, etmezseniz sizi göndermem memleketinize" dedi. "Şimdi ben sizi göndereceğim memleketinize, gene siz asker toplayacaksınız, geleceksiniz benimle harb edeceksiniz, bana şân ve şeref vereceksiniz, çünkü ben sizi mağlûb edeceğim" dedi. O şartla göndermiş şövalyeleri. Bu gitmemiş. Yıldırım Hân'ın kahramanlığına hayrân olmuş, gitmemiş. Ve Ankara muhârebesinde Yıldırım Hân tarafında bulunuyordu, harb etdi Timurlenk'e karşı, esir düşdü bu. Semerkand'a götürdü Timurlenk bunu. Bir Fransız şövalyesi. Bu adam kitâb yazmış, esâreti hakkında. Timurlenk'e esir oldu. Ölmüş Timurlenk, altı ay mezarında köpek gibi ulumuş. O adamın kitâbında kayıtlıymış. Fransızca. Mükrimin Halil Bey okumuş, o söyledi bana. Evet. Öldükden sonra kabrinde köpek gibi altı ay ulumuş.
Cengiz Hân var, Hulâgû Hân var, Timurlenk var. Bunların hepsine Papa para verdi, öyle vurdurtdu bize. Papanın parasıyla, hazînesiyle oldu. Hıristiyanlar para verdi. Hem Cengiz'e, hem Hulâgû'ya, hem Timurlenk'e. Ve Papa Timurlenk'e azizlik pâyesi verdi. Bizi mağlûb etdiği için. Hammer Târihini oku, onda var, kayıtlı.