16 Şubat 2025 tarihinde yayınlanmıştır.
Hepimiz biliriz bu hikâyeyi, duyunca güleriz ama içindeki nükteyi pek düşünmeyiz. Hani Hoca Nasreddin turşu satmaya karar vermiş. Evde kurduğu turşuları eşeğe yükleyip sokağa çıkmış. O devirde satıcılar var gücüyle bağırıyor mahalleye duyurmak için ya, Hoca da tam "Turşuuu" diye bağıracak, eşek anırmaya başlamasın mı! Hoca bir "lâ havle" çekmiş, bir iki adım daha gitmiş, gene bağırmaya niyetlendiğinde, eşek gene başlamış anırmaya. "Fesübhânallah" demiş Hoca, biraz sinirlenmiş. Neyse efendim, üç beş adım daha gitmişler, bir daha teşebbüs etmiş Hoca seslenmeye, daha o ağzını açamadan, eşek gene anırmasın mı! Velhâsıl Hoca kaç defa teşebbüs etdiyse bağırmaya, eşek hiç fırsat vermemiş. Nihâyet Hoca'nın sabrı tükenmiş ve eşeği şöyle azarlamış : "Ulan edebsiz! Turşuyu sen mi satacaksın yoksa ben mi!"
İnanır mısınız bendeniz de Hoca'nın durumuna düşdüm. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi bu hâl. Bir işe teşebbüs etdik, sırf Allah rızâsı için üstelik, menfaatimiz filan yok. Ne para pul peşindeyiz, ne makâm ne mevki, ne şân ne şöhret, tek derdimiz var, ibâdullaha hizmet, bize tevdi edilen emâneti ehline vermek, başka bir maksadımız yok. Vay efendim sen misin buna niyet eden. Bir alay eşek çıkmış ortaya, devamlı anırıyor, bize fırsat vermiyor, Yâhu mal bizim, iş bizim, vazîfe bizim, mesûliyyet bizim, size ne oluyor! Eşek herifler diyor ki "Hayır, biz senden daha iyi yaparız bu işi". Fesübhânallah!
Eşek olduğu için, hiç düşünemiyor tabii, "Benim salâhiyetim var mı bu iş için", "Ben ehil miyim", "Bana böyle bir vazîfe verildi mi", "Benim haddime mi?" diye. Kimisi orada bir hesap açmış, kimisi burada bir hesap açmış, hiç utanmadan bizden aşırdıklarını kendi malları gibi millete satmaya çalışıyorlar. Ahmak herifler! Milleti belki kandırabilirsiniz ama Allah'ı nasıl kandıracaksınız!
Bakın ne diyor Cenâb-ı Hakk Kitâb-ı Kerîminde, "إِنَّ أَنكَرَ الْأَصْوَاتِ لَصَوْتُ الْحَمِيرِ", "Muhakkak ki en çirkin ses, eşeğin sesidir" buyuruyor. Nedir bunun hikmeti biliyor musunuz? Eşek yalnız şu iki şey için bağırırmış, ya yemek için yâhud çiftleşmek için. Yani hep nefsânîdir ondan gelen ses. Eşek gibi olan kimseler de aynen böyle işte, yalnız menfaatlerini düşünüyorlar, ne yapdıklarını bilmiyorlar. Çünkü nefslerinin uşağı, şehvetlerinin eşeği olmuşlar.