Tuzağa Yakalanan Kuşlar

12 Ağustos 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Günah

Hazret-i Mevlânâ Mesnevî-i Şerîf'de buyuruyor ki :

Ey Allahım, feryâdımıza yetiş, sen ne güzel yardımcısın. Ey Allahım, önümüzde yüz binlerce tuzak ve yem var, bizlerse yemsiz kalmış açgözlü kuşlar gibiyiz. Her birimiz bir doğan, bir simurg da olsak, her ân yeni bir tuzağa yakalanıyoruz. Ey kimseye muhtâc olmayan Allahım, sen bizi her ân kurtardığın hâlde biz yine de bir tuzağa doğru gidiyoruz. Biz, bu ambarda buğday biriktiriyor, sonra toplanan buğdayı zâyi ediyoruz. Netîcede, buğdaydaki bu zâyiâtın farenin hîlesinden olduğunu akledip düşünemiyoruz. Fare, ambarımızı deldi deleli, ambarımız onun hîlesi yüzünden harâb olmuşdur. 

Ey cân! Önce farenin kötülüğünü yok et de, ondan sonra buğday biriktirmeye çalış. O gönüller başköşesinin haberlerinden birini dinle : “Kalb huzûru olmadan namaz tamâm olmaz”.  Ambarımızda hırsız bir fare yoksa, kırk yıllık amellerimizin buğdayı nerede? Her gün ufak ufak biriken sadâkatimiz, niçin şu ambarımızda toplanmıyor? Demirden nice ateş kıvılcımı sıçradı da o tutuşmuş gönül onları kabullenip çekdi. Ama karanlıkda gizli bir hırsız, kıvılcımlara parmak basıyor. Gökyüzünde tek bir kandil parlamasın diye o yıldızları birer birer söndürüyor. Bir adımda binlerce tuzak olsa bile, sen bizimle oldukça hiç gam yok.

Listeye geri dön