9 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Saâdetlû ve mürüvvetlû pâdişâhım. Ferdâniyyet-i Rabbâniyye, Receb, ragabât ve riâyet-i enva'-ı rahmetler ile câî ve kâdim olup erbâb-ı irâdetin ve ashâb-ı sülûkün ve ahâlî-i nihâyâtın aktâr-ı vücûdlarında ve etrâf-ı evdiye-i tıbâ'ından gurûru ref' olunup, esvâk-ı 'azîme-i ilâhiyye ile memlû ve meşhûn, 'âlem-i 'ulvîye 'urûc, harem-i muhterem-i vücûd-i Hakk'a duhûl ve vülûc edüp, eyyâmullah ile enva'-ı safâlar ve şuhûd-i ezeliyye vakti gelüp "وَذَكِّرْهُمْ بِأَيَّامِ اللَّهِ ve zekkirhüm bi eyyâmillah" ve "وَذَكِّرْ فَإِنَّ الذِّكْرَى تَنفَعُ الْمُؤْمِنِينَ ve zekkir fe inne'z-zikra tenfe'ûl-mü'minîn" emrine imtisâlen bazı ma'ârif kaydolunup erkân-ı sâ'ate ihdâ olundu.
Saâdetlû pâdişâhım. Receb Allah'ın ayı olmağa hikmet, Receb ayı "Allahu Ehad" makâmına mazhardır. Ferdâniyyet yeridir ve efrâd ve melâike-i müheymînin menzilidir. Nesebden ve izâfetden mu'arrâ ve müberrâ, sâfi Allah'a mahsûs olan makâma mazhardır. Onun için "şehrullah" dedi. Ve şehr-i esamm ve a'mâ da denildi. Zîrâ ol makâm "lâ fevkahû hevâ ve lâ tahtehû hevâ" makâmıdır. Ve ol makâma bir kimse erse, cidden mâsivâyı görmeyüp ve mâsivâ kelâmın işitmeyüp, a'mâ ve esamm olduğu için buna delâlet eder. Receb'in evvelinde on iki rek'at Regâib Namazı kılınır. Zîrâ merâtib-i insân-ı kâmil, on iki dâire ile tamâm-ı hakîkat-ı Hakk'a tamâm-ı vuslat ve kemâl-i rağbet ve küllî mehâbet ve ta'zîm hâsıl olur. Receb, mehâbet ve ta'zîmdendir ve yirmi yedinci gecesi mi'râc gecesidir. Ma'nâ-yı mezkûrun sıdkına bu da delîldir. Receb'in Allah'a ihtisâsı mülâhaza edilince çok esrâr münkeşif olur.
Resûl-i asl-ı usûl, 'âlem-i tabî'ata ve 'âlem-i hakîkata ve makâm-ı ehâdiyyete vâsıl oldukdan sonra, âlem-i esmâya ve esmâ ve sıfat ve esmâ-yı 'ulâya tenezzül edüp, kesret-i sıfat, esmâ ve esrâr zuhûr edüp, mütehakkık olmakla Hakîkat-i Muhammediyyeve nübüvvet-i kâmilesi üzere de sâbit olup vâhidiyyet denildi. Ol makâm ona mahsûs olmak ile ve Şa'bân ol makâma mazhar-ı hâss olmakla "Şa'bân benim ayımdır" dedi. Kesret-i sıfat ve esmâ ve esrâr, orda tamâmen zuhûr edüp onunla mütehakkık olduğu haysiyyetden mülâhaza oluna.
Ve ba'de zâlik, hakâyık-ı zâtî ile ve esmâ ve sıfâtı ile ve esrâr-ı şu'ûnâtı ile mütehakkık olup, kesret-i kevniyyeye gelir. İrşâd-ı ümmet ile ve terbiyet-i erbâb-ı irâdet ile me'mûr olup, aksâ-yı maksûd, esfel âlemden ümmeti tahlîs ve i'lâ-yı tâlib-i ümmet edüp ve Ramazan'da bu makâm-ı sâlise mazhar olduğu ecilden "Ramazan ümmetimin ayıdır" buyurdu.
İmdi, Cenâb-ı 'İzzet'e kemâl-i rağbet, Mevlâ'ya mâsivâdan tamâm-ı 'uzlet edüp, mısr-ı vücûd-i imkânda, sefîne-i şerî'at ile ve riyâh-ı muhabbet ile ve yelken-i takvâ-yı Rabbü'l-'İzzet ile, Ka`be-i Cemâl-i Hazret'i tavâf ve havâlîsinde tayarân ve cevelân günleridir. Receb ayında her sene Mısr-ı Mûsâ'dan Ka`be-i Halîl'e ve Harem-i Habîb'e 'azîmet ve hareket eden yollardan. Bunun esrârı gayr-ı mütenâhîdir. Ârife yek işâret kâfîdir.