Üç İstiâze
5 Haziran 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
.jpg)
Eûzu bi 'afvike min 'ikâbike
Ve eûzu bi rıdâke min sehatike
Ve eûzu bike minke
Celle vechüke
Lâ uhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike
MEÂLİ
Yâ Rabbi
Azâbından afvına sığınırım
Gadabından rızâna sığınırım
Senden sana sığınırım
Senin şânın pek yücedir
Seni medh ü senâ etmeğe benim gücüm yetmez
Seni ancak yine sen medh ü senâ edersin
ÎZÂH
Resûl-i Ekrem Efendimizin talîm etdiği bu duâ lafzen pek kısa olsa da manâ bakımından pek büyükdür. Peşpeşe gelen üç istiâzenin hikmeti şudur. Kulun Allah ile olan münâsebetinde üç mertebe vardır. İlk mertebe, cenneti taleb, cehennemden sakınmakdır. Bu mübtedîlerin ahvâlidir. Bunların cenneti cennet-i efâldir. Bu cennet yeme içme cennetidir, zevk u safâ yeridir. İkinci mertebe, Allah rızâsına tâlib olanların mertebesidir. Bunlar için rızâ-yı ilâhîyi elde etmek her şeyden daha kıymetlidir. Bunlar muhlislerdir, cennet için ibâdet etmezler Allah'a. Bunların cenneti cennet-i sıfatdır. Bu cennet, Hakk'ın tecellîleri ile doludur. Bu tecelliyâtın verdiği zevk, cennet-i efâlin yemeklerinin, içmeklerinin, köşklerinin, hûrilerinin verdiği zevklerle mukâyese edilemez. Üçüncü mertebe, âşıkların mertebesidir. Âşıkların derdi Hakk'a vuslatdır, cemâl-i bâ-kemâl-i ilâhîyi müşâhede etmekdir. Onların gözü başka bir şey görmez. Ne cennet ümmîdi vardır bunlarda, ne cehennem korkusu, yalnız likâullah iştiyakı vardır bunlarda. Bunların cenneti de cennet-i zâtdır, makâmları, "mak'ad-ı sıdk"dır, zevkleri müşâhede-i cemâlullahdır.