19 Nisan 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Mevt üç cinsdir. Mevt-i ten, mevt-i can, mevt-i dil. Her kimin teni ölür dünyâdan çıkar. Her kimin canı ölür ukbâdan çıkar. Her kimin dili ölür Mevlâ'dan çıkar. Ten ölmesi ev yıkar, can ölmesi sin yıkar, dil ölmesi din yıkar. Her kimin teni ölür, evi kararır ve oğlu kızı ağlaşır. Her kimin canı ölür, kıyâmetde yüzü karadır ve feriştehler ağlaşır. Her kimin gönlü ölür, gözü karadır, dîdâr görmez, dûr düşer. Neûzü billahi te'âlâ.
Alâmet-i mevt-i can oldur ki, halk mâbeyninde dâim gülüp oynaya. Alâmet-i mevt-i dil oldur ki, nasîhat olunduğu vakit, mütenassıh olmayıp güle. Kaçan ki ten ölür, hekîm ondan el çeker, kaçan ki gönül ölür, Kerîm ondan el çeker. Zîrâ dünyâ melekü'l-mevtsiz bir habbeye değmez. "Niçin böyle?" dersen, melekü'l-mevt can almasıyla dostu dosta erişdirir, katreyi bahre karışdırır, fânîyi bakî eder, mü'minlere Resûl'ü sâkî eder. Melekü'l-mevtin kâfire ve münâfıka göründüğü sûret, bir kanadı mağribde bir kanadı maşrıkda, başı gökyüzünde ve iki gözleri ateş, dişlerinin her biri bir dağ gibi ve tüylerinin her birisi nîzeler gibidir. Ammâ, el-hamdü lillahi te'âla, mü'min kullara ahsen sûretde gelir.