15 Eylül 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Şeyhü'l-Ekber Hazretleri Fütûhât-ı Mekkiyyesinde buyuruyorlar ki :
Yeryüzünde ululuk peşinde olma, tevâzu'u şi'âr edin. Allah senin ismini yüceltirse, aslında yalnız Hakk'ı yüceltmişdir. Allah, mahlûkâtın kalblerinde senin için bir üstünlük hissi meydana getirirse, bu da yine O'na dönen bir işdir. Sana yaraşan tevâzu', zillet ve mahviyyetdir. Allah seni toprakdan yaratmışdır, öyleyse annen olan toprağa karşı büyüklük taslama. Annesine karşı büyüklük taslayan, hiç şübhe yok ki, saygısızlık etmiş olur. Nitekim dînimizde ana-babaya saygısızlık yasaklanmışdır.
Bir hadîs-i şerîfde şöyle buyrulmuşdur, "Dünyâdan bir şey yükseldiğinde, onu alçaltmak Allah'ın üzerindeki bir hakdır". Yükseltilen o şey sen olduğunda, Allah'ın seni alçaltacağını bilmelisin. Bu durumdaki bir kimse için korkulacak olan şudur ki, Allah onu alçaltdığında cehenneme atar. Böyle bir cezâ, bir şey kendini yükseltdiğinde gerçekleşir yoksa Allah onu yükseltdiğinde böyle bir azâb gerçekleşmez. Allah'ın bir kimseyi yükseltmesi, o kimseye kalmış bir iş değildir. Eğer Allah bir insanı yüksek bir makâma getirir de, yeryüzünde ona yükseklik verirse, o kimse kendisini devamlı murâkebe etmeli ve kulluğunu, aslını unutmamalıdır. Çünkü o zayıflıkdan yaradılmışdır, aslı da zelîl ve hordur. O zaman anlar ki, yükseklik onun zâtına değil, mertebe ve makâmına mahsûsdur. O makâm ve vazîfeden azledildiğinde, kendisi adına tahayyül etdiği bu değer ortada kalmaz, Allah'ın aynı vazîfeye yerleşdirdiği başka birine geçer. Yani üstünlük, zâtdan değil mertebeden kaynaklanır.
Yeryüzünde ululuk peşinde koşan, hiç kuşkusuz orada başkanlık sevdâsına düşmüş demekdir. Hazret-i Peygamber başkanlık hakkında "kıyâmet günü pişmânlık ve hüsrân" demişdir. Sakın câhillerden olma. Sana tavsiyem, yeryüzünde ululuk taslamamandır. Allah sana böyle bir makâm verirse, zillet, fakr ve huşû' sâhibi olmayı dilemelisin.