Umre Meselesi ve Haccın Kıymeti

30 Ağustos 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Muzaffer Efendi Hazretleri bundan kırk yıl önceki bir vaazında buyuruyorlar ki :
Bazı zevât yanılıyorlar, kendi kendilerine dîn îcâd etmeğe kalkıyorlar. Farz olan haccı yapmıyor, "Ben umre yaparım" diyor, sıkıntı olmasın diye filan. Olmaz öyle. Senin kafanla değil. Senin düşüncenle benim görüşümle değil, Allah'ın istediği gibi, Resûl'ün bize teblîğ etdiği gibi, gösterdiği gibi yapacaksın. Aklına iş yapma, aldanabilirsin aklınla, akıl aldanabilir dâimâ. Akıl lâzımdır ama akıl bir mertebeye kadar gider, ondan sonra durur. Kudretullaha, esrâr-ı ilâhîye akıl yetişmez. Hakk müsâade ederse onlardan bazı maneviyyatı tadarsın, etmezse tatmadan gidersin.
İdrâk-i meâli bu küçük akla gerekmez
Zîrâ bu terâzî bu kadar sikleti çekmez

O zamanlar yeni yeni ortaya çıkan bu tâifenin zamanla çoğalarak moda hâline getirdiği umre seyahatleri bugün artık iyice çığrından çıkmışdır. Maalesef birçokları kendilerine haccetmek farz olduğu halde türlü bahanelerle hacca gitmeyip, defalarca umreye gidiyorlar ve bunu da bir marifet zannediyorlar. Ne büyük gaflet, ne büyük cehâlet!

Evet, hacc günümüz şartlarında bile oldukça meşakkatli ve külfetlidir ve li-hikmetin kıyâmete kadar da böyle olacakdır. Umre ise hacca kıyasla son derece kolay ve külfetsizdir ancak bin umre bile tek bir haccın yerini tutmaz. Şerîatin zâhiri bakımından da böyle olduğu gün gibi âşikârdır. Hattâ farz olan hac edâ edildikden sonra dahî umreye gitmekle hacca gitmek arasında, mukâyese edilemeyecek kadar büyük fark vardır. Ehlullah, Allah dostları, ne kadar zahmetli olursa olsun, hep haccı tercîh etmişlerdiri kırk defa elli defa hacca giden Allah dostları vardır.

Şu hususu da özellikle vurgulamak istiyorum. Muzaffer Efendi Hazretleri 11 defa Hacca gittikleri halde bir defa bile Umreye gitmediler. Halbuki istedikleri kadar umreye gidebilecek maddî imkânları vardı. Efendi Hazretlerinin ilk haccı 1949 senesinde sonuncusu ise 1980 senesindedir. 31 senede 11 hac! Hicrî sene hesabıyla, 1368-1400 sene-i hicriyyeleri arasındaki 33 senede 11 hac, demek ki her üç senede bir haccetmişler. Üstelik bu hac seferlerinin çoğu bir aydan uzun sürmüş ve bu yolculuklarda Kudüs, Kâhire, Bağdad, Şam ve daha nice İslam beldelerini de ziyâret etmişlerdir. 1950'lerde 60'larda hattâ 70'lerde bile ne büyük zorluklarla haccedildiğini de sizin takdirlerinize bırakıyorum.

Efendi Hazretlerinin irtihâlinden birkaç ay evvel, yine bir hac sohbeti açılınca, ilerlemiş yaşına ve O'nu çok zorlayan müzmin rahatsızlıklarına rağmen, büyük bir iştiyakla yine hacca gitmek arzusunu dile getirmişlerdi, "Allah ömür verirse, ihvân u yârân ile yine gidelim inşaallah" buyurmuşlardı.

Bu vesîle ile sizlerle paylaşmak istediğim çok özel bir de ses kaydı var. Bu ses kaydında, Efendi Hazretleri, 1949 yılındaki ilk haccına dâir intibâlarını ve hâtıralarını anlatırken, haccın birçok remzlerini de beyân buyuruyorlar. Efendi Hazretlerinin bu seyahate dâir hâtıralarının manevî kıymeti bir tarafa, ayrıca bir de târihî bir kıymeti vardır, zîrâ âdetâ bir belgesel mâhiyetindedir. 
Efendi Hazretlerinin diğer bazı hac hâtıralarını da şu sayfada bulabilirsiniz :

http://www.muzafferozak.com/kendindenhatiralar.html

www.muzafferozak.com


Listeye geri dön