Malûm ya, çakal hayvanı, hep aslanı takîb eder ve onun artıkları ile karnını doyurur. Çakal'a sormuşlar, "Niçin böyle yapıyorsun?" demişler. Demiş ki, "Onun avladıklarından ben de nasîbleniyorum, hem av için zahmet çekmiyorum hem de aslanın satvet ve şevketi sâyesinde düşmanlarımdan emîn olarak gül gibi yaşayıp gidiyorum". "Peki neden aslanı uzakdan takîb ediyorsun? Ona iyice yaklaşsan da onun sâdık bir bendesi olsan, senin için daha menfaatli olmaz mı?" demişler. Çakal demiş ki, "Dediğiniz gibi yaparsam belki bir kaç gün ben de avın lezzetli kısımlarından yer, keyif sürerim ama aslanın sağı solu belli olmaz. Bir de bakarsın ânîden bir şeye hiddetlenir, hıncını benden çıkartır, üç lokma fazla yiyeceğim derken canımdan olurum. Neme lâzım, ben aza kanâat ederim" demiş.