15 Ağustos 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Uykuyu alalım elimize, uyku ölümün bir remzi. Akşamdan yatıyorsun, sabahleyin kalkıyorsun yağmur yağmış, kar yağmış, fırtına olmuş haberin yok hiç. Gene sevgilimiz yatıyor orada, sevdiğimiz, annemiz, babamız, sevgilimiz, âilemiz, karımız, kızımız, çocuklarımız yatıyor, diyoruz ki, "Gündüz bu yoruldu, şimdi istirahat ediyor". Halbuki o korkunç bir rüyâ görüyor, uykudan uyanmak istiyor ama uyanamıyor. Peki bu neye remz bu? Zâhirde biz görüyoruz, o rahat ediyor, istirahat ediyor, dineleniyor ama hakîkatde o azâb görmekde, uyku içerisinde. Yâhud ters tarafını alalım, güzel bir rüyâ görüyor. Bu neye benziyor bu? Kabristanlara gidiyoruz, bakıyoruz, zannediyoruz ki orada ölenler rahata kavuşdular. Öyle değil! İşte uykudaki insan gibi onlar, kimisi azâbda, kimi rahmetde. Onun misâlini gösteriyor uyku sana, rüyâ.
Uyku ile ölüm arasındaki benzerlik, Sûre-i Zümer'deki "اَللّٰهُ يَتَوَفَّى الْاَنْفُسَ ح۪ينَ مَوْتِهَا وَالَّت۪ي لَمْ تَمُتْ ف۪ي مَنَامِهَاۚ فَيُمْسِكُ الَّت۪ي قَضٰى عَلَيْهَا الْمَوْتَ وَيُرْسِلُ الْاُخْرٰٓى اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّىۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ" âyet-i celîlesiyle beyân olunmuşdur.
www.muzafferozak.com