Vehim Şübhe ve Yakîn

31 Temmuz 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Yakin

Bir şeyi bilip bilmeme husûsunda dört mertebeden söz edilebilir. Birincisi yakîn mertebesidir. Yakîn, hiç bir şübheye mahal kalmayacak şekilde bilmekdir. İnsanın kendi adını bilmesi gibi. Bütün dünyâ bir araya gelse, aksini bize kabûl ettiremez böyle bir bilginin. İkinci mertebe zann mertebesidir. Zannda şübhe vardır. Biliriz ama bildiğimizin doğruluğundan yüzde yüz emîn değilizdir. Yine de çoğu zaman bu bilgiyle hareket ederiz çünkü bilgimiz şübhemize gâlib gelir. Yani zannetdiğimiz şeyin doğru olma ihtimâli de vardır. Meselâ bize bir yer sorarlar, oraya gitmişizdir ama avucumuzun içi gibi de bilmeyiz, aklımızda kaldığı kadarıyla tarîf ederiz. Zannın altında şekk mertebesi vardır. Burada şübhe bilgiye gâlibdir. Bildiğimizden emîn olmadığımız gibi, bildiğimizin yanlış olma ihtimâli de yüksekdir. Pek çok konuda karşımıza çıkar bu. Meselâ bir yıl evvel satınaldığımız bir şeyin fiyatı sorulduğunda yâhud nereden aldığımızı sorduklarında şübheye düşeriz. Aklımıza bir şey gelir ama doğruluğu çok şübhelidir bunun. Dördüncü bir şık daha var. Ona da vehim diyoruz. Vehim, aklımıza gelen, hayâlimizden geçen ama gerçekde olmayan şeydir. Meselâ evden çıkdıkdan sonra ocağı açık unuttuğumuzu yâhud kapıyı kilitlemediğimizi düşünürüz, telâş ederiz. Halbuki ocak açık değildir, kapı da kilitlidir. Yâhud iyi bir kişinin kötü, kötü bir kişinin iyi olduğunu vehmederiz. Kendisi hakkında da vehme düşebilir insan. Meselâ kendisini akıllı zanneden pek çok ahmak vardır.

Dikkat edilirse, gerçek bilgi yakîn mertebesindedir. Onun altında kalan seviyelerde bilgi, güvenilir değildir, hatâlı olma ihtimâli vardır. Hattâ böyle bir bilgi tehlikeli de olabilir. Bir kimse zannıyla hareket ederse, büyük hatâlara düşebilir, kendisine yâhud başkalarına zarar verebilir. Nitekim Cenâb-ı Hakk Kur`ân-ı Kerîminde "يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اجْتَنِبُوا كَث۪يرًا مِنَ الظَّنِّۚ اِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ اِثْمٌ" buyurmuşdur yani "zannın çoğundan kaçının, muhakkak ki zannın bazısı günahdır" demişdir. Zannın bile çoğundan kaçınmak gerekdiğine göre ondan daha zayıf olan bilgiyle hareket etmek hiç doğru değildir. Ya vehime ne demeli? Vehim bunlardan daha da beterdir, çünkü vehimde, olmayan bir şeyi var kabûl etmek, iyiyi kötü kötüyü iyi bilmek, hakkı bâtıl bâtılı hak görmek gibi büyük tehlikeler vardır. Öyleyse vehimden mutlaka kurtulmak lâzımdır.

Listeye geri dön