Veli Efendi'nin İftar Şakası

9 Nisan 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

İftar

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri anlatmışlardı :

Bir Ramazan günü iftara bir saat kala, Kazasker, köşkünün üst katında oturmuş, pencereden dışarıya bakarken, bir de bakmış karşıdan ulemâ geliyor, bütün meşîhat sökülmüş geliyorlar. İçinden "fesübhânallah" demiş Kazasker, "bunlar bir yere iftara gidiyorlar ama bana niye haber salınmadı, unutulduk mu?" filan. Adam müteessir olmuş yani. Böyle oluyor bazen Ramazan kafasıyla, halbuki ne olacak insanın çorbası var evinde. "Niye beni çağırmadılar?" filan. Doğru ulemâ-yı benâm hazerâtı Hocaefendi'nin kapısına, "tak tak". Hemen cübbeyi almış Hoca, demiş, "Hakîkaten unuttular beni çağırmayı, şimdi haber verecekler" demiş, aşağı inmiş. Kapıyı açar açmaz herkes içeri hücûm etmiş, Hoca'yı itmişler içeriye, "Selâmünaleyküm", "Aleykümselam" filan, herkes odalara dağılmış. Hocaefendi şaşırmış, "Nedir bu?" diye. Ama iftara geldikleri anlaşılmış. Hoca, karısına gitmiş, "Eyvah, ben ne yapacağım, ne halt edeceğim" diye derd yanmaya başlamış. "Hemen uşakları gönder, ne bulurlarsa getirsinler" demiş kadın. İki yüz kişi var. Arkadan bir güruh daha geliyor, meşâyih-i kirâm hazerâtı. Onlar da oraya, içeriye. Ulemâ, müderrisler, meşâyih hepsi toplanmış olmuş bin kişi, evde yer yok, hoca yatmış, can cekişiyor. Yüreğine inecek adamın. Topa on dakîka kala, Veli Efendi'nin adamları gelmiş, "Buyurun yan bostanına" demişler. Meğerse onun nâmına herkesi Veli Efendi çağırtmış oraya. Evin yan tarafına, yan bostanına masaları kurdurmuş, "Buyurun" demiş. Kazasker, "Allah senin cezânı versin Veli" demiş, "az kaldı yüreğime indirecekdin".
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön