3 Kasım 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Velî olmaz kişi taşlanmayınca
Sivâ endişesi boşlanmayınca
Halkın levmine ve türlü türlü ithamlarına maruz kalmayan hiç bir velî yokdur. Tasavvufda buna melâmet makâmı denir. Resûlullah'ın gerçek vârisleri olan ehlullah hazerâtı tıpkı O'nun maruz kaldığı gibi bir çok eziyetlere maruz kalırlar. Allah dostları kendilerine atılan taşlardan şikâyetçi olmazlar, zîrâ onlar sivâdan geçmişlerdir, ne gelirse Hakk'dan bilirler.
Kemâle iremez sâlik dirîgâ
Bu aşkın oduna haşlanmayınca
Aşkullah ile yanmayan sâlik maksadına eremez. Tarîkat-ı aliyyenin gâyesi Hakk'a vuslatdır. Ancak bineği aşk olanlar bu zorlu yolculuğu başarıyla tamamlayabilir.
Söğütde hiç biter mi tatlı elma
Yarılıp sarılıp aşlanmayınca
Herkes özünde ne varsa onu ortaya koyar. Söğüt ağacından elma yetişmeyeceği gibi isti'dâdı olmayanlar da manevî feyzlerden istifâde edemez ve kâmil insân olamazlar. İnsân-ı kâmil olabilmek için ezelî bir isti'dâd ve o isti'dâdı ortaya çıkaracak bir mürşid-i kâmil gereklidir. Mürşid-i kâmil tıpkı ağaçları aşılayarak meyvelerini ıslâh eden bahçıvan gibidir.
Yiyemez körpe kuzu türlü otu
Büyüyüp gün be gün dişlenmeyince
Körpe kuzuların her otu yiyememesi veya yeni doğan bebeğin her gıdayı hazmedememesi gibi yola yeni çıkan bir sâlik de her sözü anlayamaz, her zikri yapamaz, her hakîkati idrâk edemez. Mürşid-i kâmil tıpkı bir ananın yavrusunu yetiştirdiği gibi onun hazmedebileceği gıdaları vererek onu yavaş yavaş yetiştirir.
Ne denli aklı olsa da kişinin
Okumaz hocaya başlanmayınca
Nasıl ki en akıllı çocuklar bile bir hocadan ders görmek, bir okula gitmek zorundaysa sâlik de ne kadar kâbiliyyetli olursa olsun bir mürşide ihtiyâcı vardır.
Dahî başlanmak ile âlim olmaz
Çalışıp dersine düşlenmeyince
Talebe ne kadar akıllı olursa olsun, hocası da ne kadar iyi olursa olsun, çalışmadan öğrenemeyeceği gibi, sâlik de mürşidinin verdiği vazîfe ve hizmetleri şevk ile yapmadan maksada eremez. Ne kadar çok çalışırsa o kadar çabuk yol alır. Ne kadar aşk ve şevk ile çalışırsa o derece yükselir.
Sabî baliğ hemen âkıl olur mu
Nice yıllar geçip yaşlanmayınca
Çocuğun akıl-bâliğ olması için yıllar geçer. Sâlikin de kemâle gelmesi için yıllar gerekir. Bu tedrîcîlikde nice hikmetler vardır.
Amel çokluğuna yok i’tibâr hiç
Kulundan Hâlıkı hoşlanmayınca
Bir kimsenin yerden göğe kadar ibâdeti olsa ama Allah o kuldan râzı olmasa, o kişinin işi bitikdir. Bütün iş Hakk'ın rızâsını kazanmakdadır. Tarîkat-ı aliyyeninin bütün gâyesi de budur.
Bu Kuddûsî’leyin sen olma tenbel
Vücûd bulmaz bir iş işlenmeyince
Bir işin nasıl yapılacağını bilmek yetmez, mühim olan cehd edip o işi yapabilmekdir yani bilmek hüner değil, yapmak hünerdir. Bunun için şöyle denilmişdir :
Bilmeyenler helâk oldu ancak bilenler kurtuldu
Bilenler de helâk oldu ancak bildiği ile amel edenler kurtuldu
Bildiği ile amel edenler de helâk oldu ancak ihlâs ile amel edenler kurtuldu
Ahmed Kuddûsî
Kuddise Sırruh
NAĞME-İ AŞK