1 Ocak 2015 tarihinde yayınlanmıştır.
Bu bölümde Süleyman Çelebi Hazretleri âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler'de beyân edilen hakîkatleri pek güzel bir uslûb ile nazmederek, Resûl-i Ekrem Efendimiz'in sâir peygamberlere olan efdaliyyetini ve Cenâb-ı Hakk indindeki mevkiini gâyet vecîz bir sûretde ifâde etmişdir...
FÎ BEYÂNI FITRATI RÛHİ MUHAMMED ALEYHİSSELÂM
(MUHAMMED ALEYHİSSELÂM'IN RÛHUNUN YARADILIŞI)
BİRİNCİ FASIL
Çünkü Hakk evvelliğin bildin ayân
Dinle imdi kılayım sun'un beyân
Hakk teâlâ ne yaratdı evvelâ
Cümle mahlûkdan kim ol evvel ola
Hem sebeb olmuş ola bu varlıga
Aşk ile dinleyeni Hakk yarlıga
Mustafâ rûhunu evvel kıldı vâr
Sevdi anı ol Kerîm ü Girdigâr
Nice bin yıl terbiyet kıldı ana
Anla işbu sözleri batgıl tana
Mustafâ'yı kendüye kıldı habîb
Cümle derdlere hem ol oldu tabîb
Her ne türlü kim seâdet var durur
Yahşî hûy u görklü âdet var durur
Hak ana verdi mükemmel eyledi
Yaradılmışdan müfaddal eyledi
Cümle lutfu Hakk ana kıldı nasîb
Anın için kıldı kendüye karîb
Andan oldu her nihân u âşikâr
Arşda ferşde yerde gökde ne ki vâr
Ger Muhammed olmaya idi ayân
Olmayısardı zemîn ü âsumân
Ger Muhammed olmasa idi ey yâr
Olmaz idi ay u gün leyl ü nehâr
Ger Muhammed gelmeyeydi âleme
Tâc-i izzet ermez idi Âdem’e
Ger Muhammed gelmese sen şunu bil
Ne kulak işidüben söylerdi dil
Ger Muhammed'den şefâat olmasa
Deng-i küfrün zulmetini kim basa
Ol Muhammed'den açıldı dînimiz
İslâm içre dîn ile îmânımız
Hem vesîle olduğu'çün ol Resûl
Âdem’in Hakk tevbesin kıldı kabûl
Nûh anın'çün garkdan buldu necât
Dahî doğmadan göründü mu’cizât
Ölmeyüp Îsâ göğe bulduğu yol
Ümmetinden olmak için idi ol
Hem dahî Mûsâ elindeki asâ
Oldu anın hürmetine ejdehâ
Ceddi olduğu'çün anın ol Halîl
Nârı cennet kıldı ana ol Celîl
Cümle anın dostluğuna adına
Bunca izzet oldu ol ecdâdına
Çok temennî kıldılar Hakk'dan bular
Kim Muhammed ümmetinden olalar
Tâ buların arta izz ü hürmeti
Dahî yeğrek ola Hakk'a kurbeti
Haşre dek ger denilirse bu kelâm
Nice haşr ola bu olmaya tamam
Ger dilersiz bulasız oddan necât
Aşk ile derd ile eydün es-salât
İKİNCİ FASIL
Enbiyânın şeksiz ol sultânıdır
Cümlesinin cânı içre cânıdır
Gerçi kim anlar dahî mürsel dürür
Lâkin Ahmed ekmel ü efdal dürür
Zîrâ efdallığa ol elyak dürür
Anı öyle bilmeyen ahmak dürür
Anın ile irdi iren devlete
Anın ile batdı âlem rahmete
Anın için oldu bu varlık kamu
Ay u yıldız yer ü gök uçmak tamu
Anın ile irdi iren hem Hakk'a
Anın ile geldi âlem revnâka
Hem anınla doldu âlem cümle nûr
Anın için oldu cennât içre hûr
Anın için indi Kur'ân-ı Mübîn
Anın için geldi Cibrîl-i Emîn
Anın ile vardılar doğru yolu
Halk- âlem ger nebî vü ger velî
Kimse ansız doğru yolu varmadı
Kimse ansız Hakk yolun başarmadı
Her kim ana irdi irdi Tanrı'ya
Tanrı dîdârını gördü bî-riyâ
Ol durur maksûd-i cümle cüz' ü küll
Muktedâ-yı âlem ü şâh-ı rusül
Bil Muhammed’dir bu varlıga sebeb
Cehd idüp anın rızâsın kıl taleb
Şer’ini tut ümmeti ol ümmeti
Tâ nasîb ola sana Hakk rahmeti
Her kim ana gerçek ümmet olmadı
Lâ cerem Hakk rahmetini bulmadı
Ol ne kim emr itdi ise anı tut
Kim anın buyruğu durur câna kut
Haşre dek ger denilirse bu kelâm
Nice haşr ola bu olmaya tamam
Ger dilersiz bulasız oddan necât
Aşk ile derd ile eydün es-salât