Vesîletü'n-Necât : Resûlullah'ın Mucizeleri

31 Ekim 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Resulullah

FÎ BEYÂNI MU'CİZÂTI'N-NEBΠ
Sallallahu 'aleyhi ve sellem
(RESÛLULLAH'IN MUCİZELERİ)

Bu gönül deryâsı girü kıldı cûş
Cevherin cûş ile taşra saldı uş

Çün nesîm-i 'aşk irdi urdu mevc
Ol me'anî dürrü çıkdı fevc fevc

Ger buna gönül gözüyle bakasın
Cân kulağına bu dürrü takasın

Ya'ni dürr-i mu'cizât-ı Mustafâ
Kim virür cân ü dile zevk u safâ

Eydeyim ger 'aşk ile dinler isen
'Aşk ile dinleyesin key er isen

Mu'cizâtın dinlenüz şevk ile hoş
Tâ ki 'akl u cân kıla cûş u hurûş

Gerçi cümle nûr idi ol pâk zât
İllâ her uzvunda vardı mu'cizât

Hakk anı ayruk nebîye virmedi
Hiç biri ol irdiğine irmedi

Evvelâ ol kim mübârek cisminin
Gölgesi düşmezdi yere resminin

Nûr idi başdan ayağa göğdesi
Bu 'ayândır nûrun olmaz gölgesi

Gölge zulmetden düşer hod her yere
Nûrdan gölgeyi göz kanda göre

Şeksiz ol hod bir musavver nûr idi
Anı görmezdi şular kim kûr idi

Hem mübarek başı üzre her zamân
Bir bölük bulut olurdu sâyebân

Her nere varsa bile varırdı ol
Başı üzre dâimâ dururdu ol

Anı kullukçu komuşdu ana Hakk
Ahmed'i Hakk nice saklar yahşı bak

Ol mübârek gözlerinde mu'cize
Nicedir ol dahi eydelüm size

Nice kim önünde görürdü 'ayân
Öyle ardından görürdü ol hemân

İşidin hem ol mübârek burnunun
Mu'cize nicedir anda hem görün

Vahy içün indikde Cibrîl-i emîn
Gökden ayrıldığı sâ'atde hemîn

Cebrâil'in kokusun alırdı ol
Vahy içün indiğini bilirdi ol

Bil mübârek sem'inün dahi nedir
İşit anda mu'cize hem nicedir

Hoş işidirdi ırakdan şöyle kim
İşidir idi yakından ol hakîm

Uyanık iken nice işitse ol
Öyle işidirdi uyurken Resûl

Depredicek dudağın ol mâhveş
Deprenirdi gökde hem kurs-ı güneş

İnci dişleri şu'âından gece
İğne düşse bulunurdı ey hoca

Dilinin bu kim kelere sordu ol
Dedi ben kimem dedi sensin Resûl

Sadrı nûrundan karanu geceler
Yolda yürürdü yiğitler kocalar

Hem nübüvvet mührü anın zahrındadı
Halkı ol mühr ile Hakk'a ündedi

Dokunıcak saçına bâd-ı sabâ
Müşk ü anberden dolar idi havâ

Terlese güller olurdu her teri
Hoş dererlerdi terinden gülleri

Düşmana saçdı eliyle toprağı
Kör oldu cümle ol kâfir yağı

On iki bin kâfir oldu münhezim
Kimi kör oldu kimisi mün'adim

Çün işâret kıldı ol mahbûb-i Hakk
Parmağıyla ay oldu iki şakk

Tırnağı olurdu hem dürr-i semîn
Cem' iderdi anı Ümmü'l-mü'minîn

Çün Hira dağına basdı ol kadem
Dağ deprendi kadem basdığı dem

Dedi ol dağa ki ey dağ sâkin ol
Sâkin oldu tutdu anın emrin ol

Beşiğin üğridi gökden indi ay
Gözleriyle gördüler yoksul u bay

Parmağından çeşmeler akıtdı hem
İçdi andan cümle-i hayl ü haşem

Ağulu pişmiş kuzu ana söyledi
Yeme benden yâ Resûlallah dedi

Ağuluyam bana ağu katdılar
Ol münâfıklar sana mekr itdiler

Dikdi hurmayı hem ol şâh-ı cihân
Dikdiği sâ'at yemiş virdi hemân

Söyledi avcunda taşa geldi taş
Taş değilsen 'aşka gel sen dahi taş

Hem ağaçlar kıldılar ana sücûd
Oldular haklığına cümle şühûd

Çün şikâyet kıldı ıssından deve
Mustafâ'dan oldu derdine devâ

Nice gözsüzleri gözlü kıldı ol
Nice sözsüzleri sözlü kıldı ol

Kurd u kuş taş ağaç ana söyledi
Hak resûlsün yâ Nebiyyallah dedi

Mu'cizâtına anın yok hiç had
Hadd ü 'addin bilmez anın hiç ehad

Mu'cizâtından didük birkaç kelâm
Mi'râcından dahi dinle ey hümâm

Ol Muhammed mu'cizâtı hakkıyçün
Kamumuza rahmet et yarınki gün

Haşre dek ger denilirse bu kelâm
Nice haşr ola bu olmaya temâm

Ger dilersiz bulasız oddan necât
'Aşk ile derd ile eydün es-salât

VESÎLETÜ'N-NECÂT ANA SAYFA
Listeye geri dön