Vesîletü'n Necât'ın Mukaddimesi

27 Aralık 2014 tarihinde yayınlanmıştır.

mevlid
Süleyman Çelebi Hazretleri "Vesîletü'n Necât" adlı meşhûr eserinin başına Arapça bir mukaddime yazmışdır...Bu mukaddime Hazret'in yüksek ilmine ve irfânına bir delîl olup, pek vecîz ve ârifâne ifâdeler ihtivâ etmektedir...Allah'a hamd ve ta'zîm ile Resûlullah'ı medh ve senâ cümleleri ile inşâ edilen bu metnin Arapça aslını, okunuşunu ve iddiasız bir tercümesini aşağıda takdîm ediyoruz... 

MUKADDİME

Bismillâhirrahmânirrahîm.
Elhamdülillahillezî ce'ale Muhammeden sebebe külli mevcûdin ve eşrafe külli mahlûkin ve e'azze külli mevlûd. 
Ve faddalahû 'alel enbiyâi  bi'ş şefâ'atil 'uzmâ ve havzi'l mevrûd. 
Ve karana'smâhu bi'smihî ta'zîmen li şe'nihî ve tergîmen li'ş şeytânil hasûd. 
Ve hüve 'indallahi'l mahbûbü'l matlûbü'l mahmûdu ve melâiketü'r Rahmâni lehû ensârun ve a'vânun ve cünûd. 
Ve kellemehü'ş şeceru ve'l hacerü ve'l mederu ve'l cülmûd.
Ve muhibbuhû fi'd dünyâ ve'l âhireti makbûlun ve mevdûdün ve 'aduvvuhû min babillahi matrûdun ve merdûd. 
Nahmeduhû 'alâ mâ ce'alnâ min ümmeti Muhammedini'l vefiyyi bi'l 'uhûd. 
 Ve eşhedü en lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke lehû velâ şebîhe lehûllezî tekaddese zâtuhû 'an zemenin memdûd ve ecelin ma'dûd.
Ve hüvallahü'l ahadü's samedü ve'l ma'bûdü ve'l maksûdü ve hüve'l azîzü'l gafûrü'l vedûd.
Ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûluhû ve habîbuhû ve halîluhullezi muzhirü'l Hakkı ve mazhari'l hulki ve'l cûd.
Ve'ş şâfi'u ve'l müşeffe'u fi'l arasâti fi'l yevmi'l mev'ûd.
Ve salIallâhu 'aleyhi ve 'alâ âlihî ve eshâbihillezîne hüm es'ade külli mes'ûd.
Ve selleme teslîmen dâimen kesîran ilâ yevmi'l haşri ve ta'ayyüni makâmi'l hulûd.
Vesîletü'n Necât'ın Arapça Mukaddimesi
MUKADDİME'NİN TERCÜMESİ

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. 
Muhammed aleyhisselâmı bütün var olanların sebebi, bütün yaradılmışların en şereflisi ve dünyâya gelenlerin en azîzi yapan, 
En büyük şefâ'at iznini ve Kevser Havzı'nı vererek O'nu bütün Peygamberlerden üstün kılan,
 İsmini O'nun ismiyle yanyana yazarak, hasedci şeytanın burnunu sürtüp, O'nun şânını yücelten,
Allah'a hamd olsun. 
Muhammed aleyhisselâm, Allah indinde makbûl, sevgili, istenen ve övülendir. Rahman'ın melekleri O'nun yardımcıları, destekçileri ve ordularıdır. 
Ağaçlar, toprak ve taşlar, O'nunla konuştular. 
O'nu sevenler dünyâda ve âhirette makbûl olur ve sevilir. O'na düşman olanlar Allah'ın kapısından tard edilip kovulur. 
Bizi ahdine vefâlı Muhammed aleyhisselâmın ümmeti yapan Allah'a hamd ederiz. 
Şerîki ve benzeri olmayan, mekândan ve zamandan münezzeh bulunan Allah'ın bir olduğuna şehâdet ederim. 
O, birdir ve herkesin kendisine muhtâc olduğu, ibâdete yegâne lâyık Allah'dır. O'nun şânı yücedir, kullarını bağışlayıcıdır ve sevilmeye en lâyık olan da O'dur.
 Hakk'ın kendisinden zuhûr ettiği ve iyi ahlak ve cömerdlik timsâli, va'dedilen günde, arasat meydanında, şefâ'ati makbûl olan, Muhammed aleyhisselâmın, Allah'ın kulu, elçisi, sevgilisi ve dostu olduğuna şehâdet ederim. 
Allah O'na ve saadetlilerin en saadetlisi olan âilesine ve arkadaşlarına, haşr ve ebediyyet makamının belli olacağı güne kadar, devamlı olarak çok çok  selâm ve salât etsin...

Listeye geri dön