9 Nisan 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
"Âkil olana en ufak bir yaratık da mürşid olabilir. Bir karınca, bir mikrop bile insanı Allah'a götürebilir" demişdik. Cenâb-ı Hakk'ın yüce kudretine bakın ki, mikroplardan bile kat kat küçük hattâ canlı bile kabûl edilmeyen yani hayatiyyetini kendi başına devam ettiremeyen küçücük bir yaratık, koca dünyâyı ne hâle getirdi? Yer tanrısı olduğunu iddiâ eden meşhûr Nemrud'u kahreden o küçük sinekden milyon kere daha küçük bir virüs, zamâne Nemrudlarını nasıl da dize getirdi. "Para bizde, silah bizde, asker bizde, güç bizde, teknoloji bizde" diyerek kibirlenen, "dünyâyı biz idâre ediyoruz", "bize kimse bir şey yapamaz" diyerek herkese kafa tutan, dünyâyı fesada veren, insanlara zulmeden, tabîatı mahveden, mahlûkât-ı ilâhiyyeye hayat hakkı tanımayan, mazlûmlara kan kusturan mütekkebirler, ancak elektron mikroskobu ile görülebilen bir virüs karşısında nasıl da diz çökdüler. O küçücük virüsler, her gün binlercesi dünyânın bir ucundan öbür ucuna mekik dokuyan o koca uçakları nasıl da yere indirdiler.
Bir sinek bir kartalı kaldırdı vurdu yere
Yalan değil gerçekdir ben de gördüm tozunu
Dünyânın her tarafında mazlûm kanı dökülürken, insanlar açlıkdan ölürken, ilaçdan doktordan hattâ içecek temiz sudan bile mahrûm milyonlarca insan hayât mücâdelesi verirken, zevk u safâ içinde yaşayan, "benden sonra tûfân" zihniyetiyle hiç durmadan tüketen, gezen-tozan, yiyen-içen, yediğinden içtiğinden çok israf eden, Allah'ın nimetlerine şükretmeyen, mahlûkâtına merhamet etmeyen, sırf kendi nefs-i emmâresini düşünen zâlim insanoğlu bu âfeti hak etmedi mi? Fabrika kurmayı, inşaat yapmayı, beton dökmeyi medeniyet zanneden, daha çok kazanmayı, bankaya para yığmayı zenginlik zanneden, istediği zaman istediği yere seyahat etmeyi özgürlük zanneden gâfil insanlar bu belâyı hak etmedi mi?
Bu virüs hem büyük bir âyet hem de büyük bir âfetdir. Kim ki bundan ders alır, bunun sebeblerini ve hikmetlerini düşünür, kendisine hesâba çeker, kendisine çeki düzen verir, israfdan, zulümden, gafletden, dünyâya tapmakdan, nefse esîr olmakdan kendisini kurtarırsa, bu âfetden kurtulur, halâs olur, hem dünyâsı hem âhireti ma'mûr olur. Kim ki bundan ders almaz, bildiği gibi, alışdığı gibi körükörüne yaşamaya devam ederse, daha da büyük felâketlere dûçâr olur, hem dünyâsı hem âhireti berbâd olur. Bu, şahıslar için de, milletler için de, hattâ bütün insanlık için de geçerlidir.
Ne ibret şu korona
Gönül gözü görene
Görenedir görene
Köre nedir köre ne!