23 Mart 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Vücûdun mülkünün mâhı gönüldür
Bütün a'zâların şâhı gönüldür
İnsanı insan yapan gönlüdür. Bedendeki kalb nasıl ki insanın en hayâtî ve en önemli uzvu ise gönül de insanın ma'neviyyatı için öyledir.
İki gözdür ânın sûretinin yeri
Kamû esrârın âgâhı gönüldür
Gözler kalbin pencereleridir. Kalbi dış âlemde gözler temsîl eder. Ancak ilâhî sırlara âşinâ olan kalbdir, hakîkatler de ancak gönül gözüyle görülebilir.
Mu'âzzamdır gönül 'arz u semâdan
Ol Allah’ın nazargâhı gönüldür
Gönül, yerden de gökden de yücedir zîrâ Allah'ın nazargâhıdır. Yani Cenâb-ı Hakk insanın kalbine tecellî eder.
Olursa bir kişinin çeşmi a'mâ
Yürüten gösteren râhı gönüldür
Gözü kör olan bir kimseyi yürüten ve ona yol gösteren de kalbidir.
Gönül yıkmaz bu pendi gûş edenler
Hudâ’nın beyti billâhi gönüldür
Bu nasîhatı işitenler gönül kıramaz çünkü kalb beytullahdır yani Allah'ın evidir.
Münezzehdir Hudâ her bir mekândan
Fakat anın karârgâhı gönüldür
Cenâb-ı Hakk mekândan münezzehdir ama insan gönlünü kendisine izâfe etmişdir.
Sorarsa kim mekân-ı Hakk’ı senden
Nigâhî söyle vallâhi gönüldür
"Allah'ın evi neresidir?" diye sorulsa, bu soruya verilecek doğru cevâb "gönüldür"
Diyarbakırlı Nigâhî Hazretleri
Kuddise Sırruh