Yahyâ Nazîm Efendi'nin Bir Na'tı ve Rast Bestesi

31 Aralık 2015 tarihinde yayınlanmıştır.

Resulullah

NA'T-I ŞERÎF

Âfitâb-ı subh-i "mâ evhâ" Habîb-i Kibriyâ
Mâhitâb-ı şâm-ı "ev ednâ" Habîb-i Kibriyâ

Cevher-i kül tâb-i sûz-i mihrinin pervânesi
Şem'-i bezm-i "leyletü'l-isrâ" Habîb-i Kibriyâ

'Akl-ı evvel sayd-ı bend-i 'aşkının dîvânesi
Nâzenîn-i Hazret-i Mevlâ Habîb-i Kibriyâ

Mest-i sergerm-i me'âsîdir bugün şeydâ Nazîm
Eyleye şefkat meğer ferdâ Habîb-i Kibriyâ

Umarım ma'zûr ola evzâ'-ı küstahânesi
Bakma noksân-ı Nazîm'e yâ Habîb-i Kibriyâ

YAHYÂ NAZÎM ÇELEBİ

Yahyâ Nazîm Çelebi 1647 yılında İstanbul’un Gedikpaşa semtinde doğmuşdur. Nazîm gençliğinin ilk çağlarını bed-mestlikle geçirmiş fakat bir rüya sâyesinde içkiye tövbe eder. O rüyânın hikâyesi şöyle :
Nazîm’in bir tüccar komşusu varmış, o'nun içkiye mübtelâ olduğunu bildiği için hep aleyhinde konuşurmuş. Bir gün o civarda oturan bir Şeyh Efendi'ye onun sarhoşluğundan şikâyet  etmiş. Şeyh Efendi tüccara, Nazîm hakkında ileri-geri söz söylememesini, onun bir gün bu ibtilâdan vazgeçerek mertebesini bulacağını söylemiş, ayrılmışlar. O gece tüccar rüyâsında, bir dellâlın elinde bir kâğıtla "Bin altına! Bin altına!" diye bağırarak sokak sokak dolaştığını görmüş. Kağıtta Nazîm’in "Âfitâb-ı subh-ı mâ evhâ Habib-i Kibriyâ" diye başlayan bu na'tı yazılı imiş. Tüccar bunu görünce değerinin beş mislini verip almak istemiş. Fakat, dellâl ortadan kaybolmuş. Tüccar dellâlı arayıp bulunca bu defa kâğıdı ne pahasına olursa olsun alacağını söylemiş. Dellâl, "Hazret-i Peygamber bu na’tı çok beğendi ve bin altına satın aldı" cevabını vermiş. Tüccar uyanınca Nazîm hakkında söylediği sözlerden pişman olmuş ve o sabah erkenden Nazîm’in evine giderek bu rüyâyı anlatmış ve kendisinden helâllik dilemiş. Nazîm de gözyaşları ile tövbe ederek bir daha ağzına içki koymayacağına ahd etmiş. 
Nazîm'in Enderûn'da yetiştiğini ve çok iyi bir tahsil gördüğünü biliyoruz. Bu sâyede hem edebiyatta hem de mûsıkîde oldukça yüksek bir mevkiye ulaşmışdır. Ayrıca o devirdeki birçok kâbiliyetli san'atkâr gibi Mevlevî tarîkatına intisâb ederek üç yıl kadar Galata Mevlevîhânesi Şeyhi Arzî Mehmed Dede’nin hizmetinde bulunduğu, daha sonra Edirne Mevlevîhânesi Şeyhi Neşâtî Dede’ye bağlandığı ve onlardan hem edebiyat hem de mûsıkî konularında faydalandığı bilinmektedir.

Nazîm’in en büyük kudreti vecd ile söylemiş olduğu na’t-i şerîflerde görülür. Onun bu vâdîdeki muvaffakiyeti emsâli arasında kendine cidden müstesnâ bir mevki kazandırmış ve şâirin "na'tgûluk" ile şöhret kazanmasına sebeb olmuşdur. Hazret-i Peygamber’e karşı çok derin bir muhahbet duyan şâirin beş müretteb dîvânında üç yüz kadar na't bulunmaktadır.

NAĞME-İ AŞK

Na'tlarıyla meşhûr Yahyâ Nazîm Efendi'nin bu na'tını meşhûr bestekâr ve na'thân Tîznâm Yûsuf Çelebi Rast makâmında bestelemişdir. Bu eseri bir konser kaydından alıp sizin için yayınladık.

Muzaffer Efendi · Âfitâb-ı Subh-i Mâ Evhâ Habîb-i Kibriyâ - Rast Tevşih
Listeye geri dön