Yanbolu Cerrâhî Dergâhı ve Muzaffer Efendi Hazretlerinin Büyük Dedesi Seyyid Hüseyin Efendi
27 Haziran 2015 tarihinde yayınlanmıştır.
 |
| 19. asrın sonlarına doğru Yanbolu |
Cenâb-ı Hakk'ın hikmetine bakın ki, yıllar sonra Cerrâhî Âsitâne'sinde postnişîn olan Muzaffer Efendi Hazretlerinin anne tarafından büyük ceddi de bu dergâhın şeyhlerinden Seyyid Hüseyin Efendi'dir. 1969 senesinde kaleme aldığı otobiyografisinde Muzaffer Efendi Hazretleri bu husûsu şöyle beyân etmişler :
Annem Ayşe Hanım ise Romanya'nın Köstence vilayetine bağlı Osman Faki köyü halkından kaptan İbrahim Efendi ile Hatice Hanım'ın kızlarıdır. Annemin annesi Hatice Hanım'ın babası es-Seyyid eş-Şeyh Hâfız Hüseyin Efendi, Halvetî tarîkatının Nureddîn Cerrâhî kolu Yanbolu Dergâhı şeyhidir.
Âsitâne'nin 18. postnişîni Fahreddîn Efendi Hazretleri, bu dergâhın vakfiyesi hakkında şu bilgiyi veriyor :
Yanbolu en uzun müddet Osmanlı idâresinde kalan Rumeli şehirlerinden biridir.
1667 yılında Yanbolu’ya gelen Evliya Çelebi burayı 3500 hânesi, 280 dükkânı, yedi camisi, üç hamamı, üç medresesi, bedesteni, hanları olan müreffeh ve iyi inşa edilmiş bir şehir olarak tasvir eder. Evliya Çelebi ayrıca büyük bedestene hayran kaldığını, Eskicami’nin bir dörtgen ve kuleye benzeyen minaresi olduğunu belirtir.
Avrupa Türkiyesi’nde seyahatleriyle bilinen James Baker ise, Osmanlı döneminin sonuna kadar Yanbolu’yu 10.000 kişilik ahalisiyle müreffeh bir şehir olarak anlatır.
19. yüzyılda Rus işgâli yüzünden pek çok müslüman ahali ya İstanbul’a ya da Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldı. Doksanüç Harbi’nden sonra Yanbolu ve civarı Şarkîrumeli bölgesine dahil edildi. 1885’te yeni Bulgar Devleti’ne katıldı.
Şeyh Mustafa Efendi'nin Yanbolu’da binâ ve ihyâ ettiği dergâh-ı şerîf vakfiyesi torunu olan ve Fâtih Nişancı Mehmed Paşa dergâh-ı şerîfi şeyhi Tarîk-ı Kâdiriyye’den es-Seyyid eş-Şeyh Hâfız Bahruddîn Efendi’nin yedinde mahfûz bulunduğundan, günlerden bir gün muharrir-i fakîre ziyâret ettirdi. Ve mezkûr vakfiye-i şerîfede binâ ve ihyâ ettiği Yanbolu dergâh-ı şerîfinin meşîhat ve tevliyet cihetlerinin tevcîhini Hazret-i Pîr’in hankâh-ı şerîfi postnişînlerinin inhâsına meşrût etmiştir.Bu vesîle ile bu dergâhın postnişînlerinden, Muzaffer Efendi Hazretlerinin büyük dedesi Hüseyin Efendi Hazretlerine Hızır aleyhisselamın bir misâfir şeklinde gelişini bizzat Efendi Hazretlerinin dilinden dinleyelim.
YANBOLU (YAMBOL)
Yanbolu en uzun müddet Osmanlı idâresinde kalan Rumeli şehirlerinden biridir.
1667 yılında Yanbolu’ya gelen Evliya Çelebi burayı 3500 hânesi, 280 dükkânı, yedi camisi, üç hamamı, üç medresesi, bedesteni, hanları olan müreffeh ve iyi inşa edilmiş bir şehir olarak tasvir eder. Evliya Çelebi ayrıca büyük bedestene hayran kaldığını, Eskicami’nin bir dörtgen ve kuleye benzeyen minaresi olduğunu belirtir.
Avrupa Türkiyesi’nde seyahatleriyle bilinen James Baker ise, Osmanlı döneminin sonuna kadar Yanbolu’yu 10.000 kişilik ahalisiyle müreffeh bir şehir olarak anlatır.
19. yüzyılda Rus işgâli yüzünden pek çok müslüman ahali ya İstanbul’a ya da Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldı. Doksanüç Harbi’nden sonra Yanbolu ve civarı Şarkîrumeli bölgesine dahil edildi. 1885’te yeni Bulgar Devleti’ne katıldı.