8 Mart 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
MERSİYE
Çözdü saç açdı baş tûğ u 'alem
Bükdü bel dökdü yaş tîğ u kalem
Kâne boyandı bayrağın yüzü
Beli büküldü yayın oldu ham
Urdu göğsünü gök gök eyledi mâh
Oldu yıldızların gözü pür-nem
Şafak ol denlü dökdü kanlı yaş kim
Dâmen-i çarhı eyledi pür-dem
Subh-dem derd ile bir âh itdi
Kim söyündürdü mâh şemin o dem
Giceden dehr giydi kara palas
Tutdu şâh-ı cihan içün mâtem
Nice şeh mihr-i âsumân-dergâh
Nice sultân meh-i nucûm-haşem
'Azmde mihr idi hazmde sipihr
Rezmde Rüstem idi bezmde Cem
Çarh-ı bî-rahm ana bir zahm urdu
Ki bulmadı kimseler merhem
Gör ne acıyla eyledi teslîm
Cân-ı şîrîni Hüsrev-i 'âlem
Öldü Sultân Selim hayf ü dirîğ
Hem kalem ağlasın ana hem tîğ
Kaldı yerli yerinde hayli sipâh
Yalınız eyledi sefer ol şâh
Bunca yüz bin nökerden ü kuldan
Birisi olmadı ana hem-râh
O gice kim yıkıldı serv-i sürûr
Vâki' oldı bu vakı'a nâ-gâh
Göğe çıkdı yer ehlinin âhı
Dûd-ı âhiyle doğdu rûzen-i mâh
Beli büküldü pîr-gerdûnun
Mâder-i dehr itdi derd ile âh
Âhiyle boyandı rûy-ı cihân
Döndü zengi yüzüne oldu siyah
Bürüdü yer yüzünü gözyaşı
Göğe çıkdı figân u nâle vü âh
Bağrı oldu delik delik otağın
Kara çul giydi hayme vü hargâh
Çokdan urmuşdu terkini tâcın
Tahtını dahi itdi terk ol şâh
Oldu zâil irüp zalâm-i 'adem
Nûr-ı hurşîd-i felek u zıll-i İlâh
Öldü Sultân Selîm hayf ü dirîğ
Hem kalem ağlasın ana hem tîğ
Bezm eyvânının Süleymânı
Rezm meydânının Nerimânı
Dâsitânı okunsaydı anın
Kim anar idi Pür-i Destânı
Tahtına çıksa tutsa dîvânı
Heybet alırdı görse div anı
Nice sâhib-kırandı ol kim
Bir kulu idi Mısır Sultânı
Bendesi idi şimdi Tatar'ın
Deşt-i Kıpçak ilindeki hânı
Bunca yıllardır intizâr çeküp
Göz açup gözler idi devr anı
İrdi âhir bahâr-ı devleti lîk
Gül gibi tâze geçdi devrânı
Gülşen itmişdi külhân-ı dehri
Yeri olsun cihân gülistânı
Kanı ol leşker-i temâşâyî
Kanı ol kişver-i sehâ hânı
Kanı ol şâh deyu âh itsen
Yaş yerine akar ciğer kânı
Öldü Sultân Selîm hayf ü dirîğ
Hem kalem ağlasın ana hem tîğ
'Azmde nev-civân hazmde pîr
Sâhibü’s-seyf ü sâibü't-tedbîr
Hem saf-ârâydı vü hem Âsaf-re'y
Ne vezîr ister idi vü ne müşîr
Eli şîmşîr idi dili hançer
Nizeydi kolu vü parmağı tîr
Az müddetle çok iş itmiş idi
Sâyesi olmuşdu 'âlem-gîr
Şems-i asr idi asırda şemsin
Zıllı memdûd olur zamanı kasîr
Tâc u taht ile fahr eder beyler
Fahr ederdi anınla tâc u serîr
Gönlü ol sûrda bulmuş idi sürûr
Ki çala çağıraydı tîğ u nefîr
Rezm işinde vü bezm 'ıyşinde
Görmedi pîr-i çarh ana nazîr
Çıksa eyvân-ı bezme mihr-i münîr
Girse meydân-ı rezme şîr-i dilîr
Olıcak dârugîrin ol şîri
Ansın ü kanlar ağlasın şimşîr
Öldü Sultân Selîm hayf ü dirîğ
Hem kalem ağlasın ana hem tîğ
Çarh kendisin itdi zîr ü zeber
Meğer irdi kulağına bu haber
Ki kodu dîde-ter cihân halkın
Huşk-leb gitdi şâh-ı bahr u berr
Kân-ı ihsân u âsumân-ı kemâl
Cân-ı halk u cihân-ı fazl u hüner
Server-i meh külâh u mihr-efser
Kayser-i Cem-haşem ü Sikender-der
Dûr olmuş idi cevr-i deycûrî
Nûr-ı 'adl ile doluban kişver
Çekmiş idi elin yenine kılıç
Dilini kendüde tutup hançer
Sarsar-ı berg-rîz-i mevt itdi
Gül gibi ömr defterin ebter
Bu musîbetle oda yandı cihân
Dûde boyandı kümbet-i ahdar
Hâk yırtar yüzün döker yaş âb
Bâd hayrân gezer yanar âzer
Mihr ü mehden elinde iki taş
Durmadan sînesini çarh döğer
Öldü Sultân Selîm hayf ü dirîğ
Hem kalem ağlasın ana hem tîğ
Gökde ebr-i bahâr ağlar ana
Yaş döküb zâr zâr ağlar ana
Berf ü bârân değil-dürür feleğin
Gönlü gözü yanar ağlar ana
Yağmur olup yağar gözü yaşı
Anıcak rûzigâr ağlar ana
Kara giymiş sehâb-ı muzlimden
Gök olup sûgvâr ağlar ana
Saht-ı mucî' ile sînesini döğüp
Acıyla bahâr ağlar ana
Gözleri yaşı çeşmeler olmuş
İnleyüp kûhisâr ağlar ana
Ne kadar taş bağırlı ise dahi
Ansa bî-ihtiyâr ağlar ana
Akıdup göz yaşını taşlar ile
Döğünüp cûybâr ağlar ana
Çeşmeler dahi yaş döker durmaz
Her kimin çeşmi var ağlar ana
Türk ü Rûm u Arab Acem Deylem
Türkmen u Tatar ağlar ana
Öldü Sultân Selîm hayf ü dirîğ
Hem kalem ağlasın ana hem tîğ
Gül-i gülzâr-ı mülk soldu hemî
Cûybâr-ı kerem soğuldu hemî
Zulmet-i mâtem içre kaldı cihân
Mihr-i burc-ı şeref tutuldu hemî
İnledi derd ile zemîn ü zamân
Gam-ı mâtem cihâna doldu hemî
Lâle yüzün ciğer kanıyla yuyup
Saçlarını benefşe yoldu hemî
Seyl-i tûfân-ı merg irüp nâgâh
Sedd-i İskenderî bozuldu hemî
Cân-ı âlem cihânı terk itdi
Cism-i dünyâ zübûl buldu hemî
'Âkıbet hilkat-ı latîfinden
Hil'at-ı 'âfiyet soyuldu hemî
Nûş yerine 'ıyşinin câmı
Nîş-i pür zehr-i kahr doldu hemî
Âh u zâr ile doldu şehr ü diyâr
Şehriyâr-ı zamâne öldü hemî
Rûm u Şâm u 'Arab u 'Acem şâhı
Öldü emri tamâm oldu hemî
Öldü Sultân Selîm hayf ü dirîğ
Hem kalem ağlasın ana hem tîğ
Hayf Sultân Selîm'e hayf ü dirîğ
Hem kalem ağlasın ana hem tîğ
Müftî'-s-Sekaleyn Kemâlpaşazâde
Rahmetullahi aleyh