8 Mart 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Selim Han gitmiş Mısır'a, Mısır'ı zabt etmiş. Orada bir hâdise olmuş. Paşanın birisi, paşalarından bir paşa demiş ki, "Mısır'ı aldık, gene tutdu bir Çerkes'e bırakdı" demiş. Bunu işitdiği için kafasını vurdurmuş paşanın. Bir müddet sonra yolda giderken, aynı gün yani yarım saat sonra, Kemâlpaşazâde, âlim, Müftî's-sekâleyn Hazretlerinin atının tırnağından sen çamur fırla, pâdişahın üstüne. Hocanın yüzü bembeyaz olmuş. Ama Kemâlpaşazâde, benim gibi hoca değil. Sarıklı değil yani. Müftî's-sekâleyn. Hem cinnilere hem insanlara fetvâ vermiş olan adam yani. Yüzü bembeyaz olmuş. Demiş, "Hocam, merak etme, korkma" dedi. "Ulemânın atının nalından sıçrayan çamur, bizim için şerefdir, alsınlar bu harmaniyemi, tabutumun üstüne örtsünler" dedi. Ben gitdim ziyâret etdim makberesinde. Şimdi bilmem koydular mı, var mı yok mu. Eskiden, türbeler kapanmadan evvel duruyordu üzerinde. Çamurlu cübbe duruyordu.
Yukarıda gördüğünüz silik fotoğraf vaktiyle Yavuz Sultan Selim Hân'ın türbesi önünde çekilmiş olup, gösterilen o eski kıyâfet de da pâdişahın Kemalpaşazâde'nin atının nalından sıçrayan çamurla lekelenen kaftanıdır.